Geçtiğimiz yılın sonlarında, yani COVID-19 salgını devam ederken kariyerimde bir değişiklik yapma kararı aldım. Değerlendirebileceğim alternatifler içinde BSH de vardı. Titiz bir düşünme ve araştırma sürecinden sonra BSH diğer seçeneklerden daha ağır bastı.

Pandemi nedeniyle fiziksel olarak hiç görüşmeden, tüm adımları online mülakatlarla tamamlayarak Kurumsal İletişim Bölümü'nde çalışmaya başladım. Ne mutlu ki şu anda, her geçen gün yaptığım tercihin ne kadar doğru olduğunu daha fazla hissettiğim güzel bir dönemin içerisindeyim.

İlginç zamanlardan geçiyoruz; farklı ülkelerde, mekânlarda veya yalnızca sanal ortamlarda tanışıp, birbirimizi ve işlerimizi anlayıp, takım olup aynı amaç için heyecanla çalışabiliyoruz. Buna rağmen, ben en kısa zamanda henüz yüz yüze çalışma fırsatı bulamadığım tüm çalışma arkadaşlarımla güvenli bir ortamda tokalaşmayı, toplantılar-etkinlikler yapayı, sosyalleşmeyi, beraberce projelerde çalışmayı ve kalabalıklar halinde buluşmayı da çok istiyorum.

Aslında pek çoğumuz dijital dönüşüm nedeniyle ivme kazanmasını beklediğimiz uzaktan çalışma alternatifini tahminlerimizden daha hızlı deneyimlediğimiz özel bir dönem yaşıyoruz. Tüm bunların hepimiz için eşsiz bir tecrübe fırsatı yarattığını düşünüyorum. Sıra dışı bir dönemde, olağanüstü koşullarda önemli bir kariyer değişikliği yaptığım için BSH'yi tercih etme kararımı, beni nelerin etkilediğini, belki aranızda benzer durumda olanlar ya da olacaklar vardır diye sizlerle de paylaşmak istiyorum.

BSH'yi tercih etmemde etkili olan faktörlerin birkaçı…
- Her şeyden önce mülakatlar öncesinde, sırasında ve sonrasındaki samimi ve doğru iletişim, birlikte çalışacağım kişinin enerjisi, pozitif yaklaşımı ve sektör bilgisi ilk görüşmelerde bile BSH'de çalışmamın bana neler katacağını anlamamı sağladı. Tüm süreçte aktarılan hem ciddi hem sıcak, son derece kurumsal, şeffaf, net ve saygılı iletişimden çok etkilendim.

- Tabii ki şirketin hem global hem de yerel web sitesini ve internette çıkan haberleri incelemenin yanı sıra sosyal medya sayfalarında, kurumsal blogunda uzun bir süre gezindim. Şirketin tüm seviye ve bölümlerinden gönüllü blogger’ların yazdığı pek çok yazıyı okudum (artık ben de bir blogger’ım). Ayrıca, Youtube kanalındaki videoları da izledim. Hepsi son derece içten, akıcı, tutarlı, bilgi ve deneyimlerle doluydu. İçerikler aklımdaki pek çok soruyu sormama dahi gerek kalmayacak şekilde merakımı tatmin etmiş, daha işe başlamadan BSH'ye dair pek çok olumlu fikir edinmemi sağlamıştı. 

- Bu arada bir şey itiraf etmeliyim. Yukarıda anlattığım dijital incelemem sırasında BSH'nin markaları olan Bosch, Siemens, Gaggenau ve Profilo ev aletlerini pek incelemedim. Bu değerli markaların gücünü zaten biliyordum ve bazılarını kullanmıştım. O nedenle ürünlerden ziyade, potansiyel iş arkadaşlarımın duygularını, şirketin sosyal sorumluluk yaklaşımını, toplumsal ve çevresel duyarlılığını, yani genel olarak değerlerini algılamaya çalıştım.

Karşıma aşağıda kısaca özetlemeye çalıştığım, her biri ayrı ayrı önemli ve anlamlı pek çok proje çıktı.
Örneğin; 

- Kurumsal sitedeki sürdürülebilirlik, Ar-Ge, inovasyon, teknoloji kavramları ve faaliyetleri 
- BSH’nin üretimden lojistiğe tüm faaliyetlerinde çevre odaklı bakış açısı
- Çerkezköy üretim bantlarından çıkan binlerce virüs siperliği
- Sokak Klubü’nün aktiviteleri 

ve daha sayamayacağım kadar fazla sayıda olan ve tümü bütün paydaşlarına yüksek değer katan onlarca projeden çok etkilendim. 

- Yaptığım incelemeler sırasında, her şeyden önce böylesine güzel ve birbiriyle kaynaşmış kişilerin çalıştığı bir organizasyona dâhil olmak ve daha da faydalı işler yapılmasına katkı verebilme ihtimalim beni çok heyecanlandırdı. Ayrıca, sosyal sorumluluk projeleri bir insan ve vatandaş olarak minnet duymamı sağladı. Kısacık sanal turumda, küresel bir şirket olan BSH, işini keyifle yapan iyi ve donanımlı insanlardan oluşan kocaman bir aile gibi göründü gözüme.


- Ve tabii ki şu anda neredeyse 7/24 birlikte çalıştığım, o zamanlar henüz potansiyel yöneticim olan sevgili Burçin Hanım’ın sosyal medya sayfalarını, özellikle BSH Kurumsal Blog’daki yazılarını tek tek okudum. Hem mesleğinde duayenlik mertebesine erişmiş hem bu kadar mütevazı, espritüel ve son derece güçlü bir kadın profiline sahip olup aynı zamanda şefkatli bir anne olması, onunla çalışma konusunda beni deyim yerindeyse cezbetti ve gelen teklifi kabul etmemdeki en önemli faktörlerden biri oldu.

- Son olarak, BSH'de beni en fazla etkileyen taraflardan biri ise öğrencilik yıllarımdan bu yana hayatımda çok önemli bir yer tutan sosyal sürdürülebilirlik açısından yaptıkları çalışmalarla, bu alanı ana iş stratejilerinin merkezine yerleştirmelerini algılamam oldu. Çünkü yıllarca gönüllü olarak çalıştığım Kasımpaşa Çocuk Yuvası’nda ve ASUDE Huzur Evi’nde o kadar çok şey deneyimleyip gördüm ki bu toplumsal gelişim alanlarına karşı duyarlılığım BSH’deki projelerde harika karşılıklar buldu.
Sosyal sürdürülebilirlik

Günlük hayatta daha çok ekonomik ve çevresel eksende sürdürülebilir gelişmelerden bahsedilmesi sebebiyle yazımı, Sosyal Sürdürülebilirlik kavramını ayrı bir başlıkta ele alarak bitirmek istedim.


Oysa benim burada özellikle, seçerek ve bilerek kullandığım "sosyal sürdürülebilirlik" kavramı; ekolojik, ekonomik, politik ve kültürel unsurlarla beraber sosyal eşitlik, yaşanılabilirlik, eğitim ve sağlık eşitliği, toplum gelişimi, sosyal sermaye, sosyal destek, insan hakları, sosyal adalet, kültürel yeterlilik, toplumun dayanıklılığı ve yetenek adaptasyonu gibi kavramları kapsıyor. Yani tüm insani faaliyetleri içeriyor.

Örneğin, BSH Geleceği Kodlayanlar ve BSH MoT (Makers of Tomorrow) projeleriyle ülkemiz ve genel olarak dünya için daha iyi bir gelecek inşa edilmesinde çok ama çok ihtiyaç duyduğumuz kodlama, elektronik ve robotik bilgisiyle donatılmış nesillerin yetişmesine, yani "yetenek adaptasyonuna" katkı sunuluyor. Bu açıdan bakıldığında projeleri sadece "sosyal sorumluluk" kapsamında tanımlamak sanki biraz yetersiz kalıyor, çünkü hepimiz biliyoruz ki geleceği daha iyi koşullarla oluşturabilmek ve yaşamı sürdürülebilir kılmak ancak teknolojiden azami düzeyde yararlanabilen yeni nesillerle mümkün olacak. Aslında BSH'de gerçekleştirilen pek çok uygulama, özünde sosyal sürdürülebilirlik ilkelerine hizmet ediyor. Bu da beni gururlu bir BSH 'li ve mutlu bir insan yapıyor, gülümsetiyor… İyi ki’lerimi çoğaltıyor. 
Sizlerin de daima "İyi ki!" dediğiniz tercihler yapmanızı umuyorum. Yeniden görüşünceye kadar sağlıkla, bolca gülümsediğiniz günler dilerim. 

Müge Taşpınar 
BSH Türkiye ve Gelişen Pazarlar Kurumsal İletişim Yöneticisi