Değerli Okuyucularım,

Kendime hedef koydum. Bundan sonra mutlaka ayda bir blog yazacağım! 

Aslında ben daima, belli aralıklarla hedefler koyarım.

Herkese de tavsiye ederim, çünkü hedef belirlemek bir takım şeylere başlamak ya da bazı şeyleri sonlandırmak, ama her halükarda “yeni, farklı” bir şeyler yapmayı istemektir.

Konu her ne ise “onu” ciddi ciddi düşünmek demektir… Yaşama heyecan, tat katar.  

Kimi zaman pazartesiler yani haftanın ilk günleri, kimi zaman yılsonu ya da yılbaşları, zaman zaman da doğum günleri gibi özel zamanlar hedeflerime mihenk taşı olur.

Bu seferki zamanlamamı 8 Ekim 2014’de gerçekleşen Kırmızı Ay Tutulması” na göre yaptım. 

Astrologların yorumlarından anladığımız kadarı ile Dünya’mız bu tutulma ile oldukça zorlu, hem çatışmaların hem atılımların olacağı ilginç bir döneme girmiş.

Üstelik tutulma ay dolunayken gerçekleşmiş ve etkilerini daha da keskinleştirmiş.

Ben, bu tutulmadan en çok etkileneceği söylenen burçlarla yakın temas içindeyim, çünkü yükselenim aslan ve aynı zamanda hedeflendiğinde kafasına koyduğunu hasta yatağında bile olsa yapan iflah olmaz bir yengecim :)… 

Geçtiğimiz ayın benim için iki önemli etkinliği vardı ve her ikisi de çok etkileyici idi. 

1- Sürdürülebilir Değişim Konferansı ve  Bertrand Piccard: 


İlki 15 Eylül’de gerçekleşen Brisa’nın 25. Sürdürülebilir Değişim Konferansı’nda Bertrand Piccard ın müthiş sunumu idi.

Güneş enerjisiyle çalışan ilk uzun menzilli uçak SolarImpulse’ın mucidi Bertrand Piccard 2015 yılında Dünya’nın çevresini dolaşmaya hazırlanıyor.

Diyebilirim ki daha önce ilham vermenin böylesine somutlaştığı bir sunumla karşılaşmadım. Günün sonunda beynime bir tokat yemiş gibi oldum. 

Aslen bir tıp doktoru ve psikiyatrist olan Piccard’ın maceracı ruhu, motivasyonu, azmi ve olaylara bakış açısı ile yaptıklarından büyülendim. Muhteşemdi…

Piccard, teknolojinin ve insan aklının yardımıyla her türlü engeli aşmanın nasıl mümkün olabileceğini anlatan fevkaladenin fevkinde bir paylaşım yaptı… 

SolarImpluse sitesini incelemenizi öneririm. Sitede, balonla uçma merakının önce hobiye sonra da insanlığın kaderini değiştirebilecek, sürdürülebilir bir başarı öyküsüne dönüştüğünü göreceksiniz.

Dünyanın etrafını balonla dönen ilk insanken, dünyanın etrafını güneş enerjisi ile dönecek ilk uçağı yaratan kişiye evirilmesine tanık olacaksınız.  

Belki de Piccard’ı takibe devam edecek, bugün hayal gibi gelen güneş enerjisiyle çalışan yolcu uçağı fikrinin bir sonraki adımda nasıl hayata geçtiğine tanıklık edeceğiz.

Küçük hedeflerin, ufak adımların bizi nasıl mükemmele ulaştırdığının ve aslında sürdürülebilir başarının gelişim için ne derece önemli olduğunu
bir kez daha müthiş bir örnekle anlayacağız. 

Sunumda beni çok etkileyen 2 cümle vardı, onları da paylaşmadan yapamayacağım: 

- Drop ballast! = Yüklerinizden kurtulun! 
- Change altitude = İrtifayı Değiştirin! Yani bakış açınızı değiştirin! 

Bence bu iki kilit cümle dünyayı değiştirecek güce sahip!



2- Kristal Elma: 


İkincisi de 17-19 eylül tarihleri arasında gerçekleşen Kristal Elma Yaratıcılık Festivali idi. 

3 gün boyunca birçok paralel oturum arasında en uygun olanlarını seçmeye çalıştım. Süper bir deneyimdi.

Ülkemizde böyle bir etkinliğin gerçekleşmesinde büyük mutluluk gurur duydum.  İki günün sonunda kafamda dönen, büyüyen cümle şu oldu; 

- En yaratıcı ve yaratıcılığı ile akılda kalıcı fikirler aslında en basit düşünülmüş olanlar!..

Tabii ki basit düşünmenin aslında ne kadar zor olduğunu, ne kadar uzun süreçlerden, ustalaştıktan sonra mümkün olabildiğini biliyoruz.

Kabul edelim, çoğumuz sadece müşterinin ilgileneceği temel, kısa, öz mesaj yeterli olabilecekken; şirketimiz, markamız ya da yöneticilerimiz için önemli olduğunu düşündüğümüz tüm mesajları aktarmaya çalışıyor, kaos ortamı yaratıyoruz.

Hiçbir parçasından feragat edemediğimiz için yanlış olduğunu bile bile bu karmaşayı sürdürüyoruz… Maalesef bazen iş hayatının gerçekleri aklın ve yüreğin doğrularının önüne geçiyor.

Oysa akılda kalanlar hep basit ve yalın olanlar oluyor, tıpkı Fırat Plastiğin o unutulmaz reklamında olduğu gibi…

Hatırladınız değil mi? Boru gibi anlatması son derece zor olan bir ürünün reklamı ancak bu kadar sempatik ve açıklayıcı olabilirdi… 

Profilo ile Kristal Elma’dan Ödüllerle Döndük! 

Yazımı yine Profilo açısından sürdürülebilir bir başarı hikayesi ile bitirmek istiyorum. 


Bu Kristal Elma’dan da elimiz boş dönmedik. İki kategoride, iki ikincilik ödülü aldık. “Basit düşünme” bize de başarı getirdi. :)

1- Beyaz eşya basılı ilan kategorisinde ikinciliği hak eden çalışmalarımızı aşağıda paylaşıyor, iletmek istediklerimizi ima ederek değil, 1-2 cümle ile açık açık anlatabilmenin mümkün olduğunu yineliyoruz; 







2- Satış Noktalarında Pazarlama ve Ninni Makinesi Projemiz


Diğer ikinciliğimizi ise “Satış Noktalarında Pazarlama” kategorisinde yarışmaya katıldığımız “White Noise = Ninni makinesi” projemizle aldık.

Hatırlarsanız geçen yazılarımdan birinde bu yeniliğimizden bahsetmiştim. Bu ödülü herkesin bildiği, ancak bugüne kadar kimsenin bir araya getirmeyi başaramadığı, akıl edemediği bir uygulama ile aldık.

Bebeklerin kolik sancısına anne karnındaki sesleri çağrıştırdığı için iyi gelen beyaz eşya seslerini toparladık. Kaçıranlar  lütfen bu linkten incelesin ve bebekleri olanlara, yakın zamanda bebeği olacak eş, dost, akrabaları ile paylaşsın.

Yarışmaya katılan videomuz ise burada. Onu da lütfen izleyin, hoşunuza gidecek…

Birlikte nice ödüllere diyor, Kasım ayında tekrar bir araya gelmek, hayatın getirdiği yeni öğretileri ve heyecanları paylaşmak umuduyla yeniden bir arada olmayı umuyorum. Hoşça ve esen kalın…


Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu

Head of Regional Brand Management Bosch