BSH Türkiye, BSH Grubu'nun bünyesindeki en büyük üç Ar-Ge merkezinden birine ev sahipliği yapıyor. 550 bin m² alan üzerine kurulu Çerkezköy tesisi yaklaşık 7 milyon adet üretim kapasitesine sahip. 

Türkiye'de Bosch, Siemens, Gaggenau ve Profilo markalarıyla hizmet veren BSH Grubu, dünya çapında da 12 marka ile yeni nesil ev aletleri üretiyor. 1967'de Almanya'da Robert Bosch GmbH (Stuttgart) ve Siemens AG'nın (Münih) ortak girişimi olarak kurulan BSH'nin yüzde 100’ü Ocak 2015'ten bu yana Bosch Grubu’na ait. Toplamda 41 fabrikada ürettiği yenilikçi beyaz eşyaları 50 ülkede milyonlarca tüketiciye ulaştırıyor. Türkiye aynı zamanda; Gelişen Pazarlar Bölgesi’nin yani; Hindistan, Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Ukrayna, Rusya, Beyaz Rusya ve Asya Pasifik'in de olduğu 130 ülkenin bölgesel sorumluluğunu yürütüyor ve 13 iştiraki, 11 fabrikanın merkez üssü olarak konumlandırılıyor. 50 yılı aşan geçmişlerinde çok büyük gelişim gösterdiklerini söyleyen BSH Türkiye CTO ve COO'su Hakan Mandalı, "Kökeninde Alman bir ihracatçıdan, dünya çapında 41 fabrikamızla Avrupa'nın 1 numaralı ev aleti üreticisi olarak faaliyet gösteriyoruz." diyor. BSH Grubu'nun en büyük üç Ar-Ge merkezinden ve aynı zamanda en büyük üretim tesislerinden birisi Tekirdağ, Çerkezköy'de bulunuyor. 550 bin m² alan üzerine kurulu Çerkezköy tesisi yaklaşık 7 milyon adet üretim kapasitesine sahip. Bünyesinde; soğutucu, pişirici, çamaşır ve bulaşık ürün grupları olmak üzere beş fabrikayı ve Türkiye'nin ilk Ar-Ge merkezini bulunduran tesiste; yönetim ofisleri, lojistik merkezi, teknoloji ve inovasyon, satın alma, bilgi teknolojisi, muhasebe, insan kaynakları ve kalite gibi birçok önemli departman ve destek birimleri yer alıyor. BSH Türkiye CTO ve COO'su Hakan Mandalı ile BSH Türkiye'deki Ar-Ge stratejisini konuştuk. 

Kuşkusuz Ar-Ge şirketlerin rekabette öne geçmesi için önemli bir yer tutuyor. Şirketinizin Ar-Ge stratejisini anlatabilir misiniz?
 
En ileri teknolojiye sahip ev aletlerimiz ve Ar-Ge dijital hizmetlerimizle tüketicilerin evdeki yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyoruz, insanlar nerede, nasıl yaşıyor olursa olsun evdeki yaşam kalitesini sürdürülebilir, teknolojik ve konforlu bir şekilde geliştirmek daimi amacımızdır. Enerji verimliliği yüksek, sürdürülebilir, akıllı ve inovasyonda dünya şampiyonu birçok ürün üretiyoruz ve dünya genelinde her gün üç patentli buluşa imza atıyoruz. BSH Türkiye olarak ise sadece son 10 yılda geliştirme mühendisi sayımızı yüzde 300 artırarak Çerkezköy üretim merkezinde geliştirmeye, üretmeye ve başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihraç etmeye devam ediyoruz. Birçok yeniliği ve ilki gerçekleştirdiğimiz Çerkezköy fabrikalarımızda, sürdürülebilir bir gelecek için var gücümüzle çalışıyoruz. Beyaz eşya ve elektrikli ev eşyaları üreten ve satan bir şirket olmanın yanı sıra kişiselleştirilmiş dijital işlev, hizmet ve içerikler sunan bir şirkete evriliyoruz. Dijital çağda artık önemli olan tüketicinin konfor alanını genişletmek, günlük yaşam kalitesini yükseltmek, zamandan tasarruf sağlamak. Buradan hareketle tüketicilerimize, yenilikçi ürünleri içeren bir dijital deneyim sunmak için çalışıyoruz. Ev eşyalarımızı internete bağlayabilmemizi mümkün kılan teknolojik ilerlemeler ve Home Connect ürünlerimiz de bugünden gelişmenin zeminini hazırlıyor. Son üç yıldır ürünlerimizde dijitalleşmenin yanında, üretim ve tedarikte de özelikle Endüstri 4.0 ve yapay zeka projeleri alanındaki çalışmalarımıza da hız kazandırdık. 
Ar-Ge faaliyetlerini ayrı bir birimde mi gerçekleştiriyorsunuz? Ar-Ge süreçlerinizi anlatabilir misiniz? 

Türkiye'de yaklaşık 400 kişilik ekibimizle üretim vizyonuna yön verecek önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İnovatif fikirlerimizi gerçeğe dönüştürmek içinse her yıl çok önemli miktarda araştırma ve geliştirme yatırımı yapıyoruz. Nitekim 2021'de BSH Grubu'nun globaldeki toplam cirosunun yüzde 5.1’i, dijital teknolojiler başta olmak üzere Ar-Ge yatırımlarına ayrıldı.

Genelde Ar-Ge faaliyetlerinin çıktılarının hayata geçirilmesinde zorluklarla karşılaşıldığı görüşü hakim. Siz Ar-Ge çalışmalarınızı nasıl hayata geçiriyor, şirketinize nasıl adapte ediyorsunuz? Ar-Ge için üniversiteler ya da başka şirketlerle iş birliği yapıyor musunuz? Bu konuda örnekler verebilir misiniz?

 Ar-Ge çalışmalarımızı yürütürken bir fikrin gelişmesinden ürün haline getirildiği son aşamaya kadar çeşitli paydaşlarla ilişki halindeyiz. Bu süreçte bazen akademilerle bazen tedarikçilerle bazen de hizmet sağlayıcılarla çalışıyoruz. Ortak bilginin ‘daha fazla bilgi’ olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle: genç, yenilikçi start-up şirketler ve yeni fikirleri olan kişilerle iş birliği yapmaya gayret gösteriyoruz. Yenilikçi start-up şirketlerini, faaliyet alanlarımızın çoğu için yenilikçi teknoloji ve çözümler anlamında değerli birer kaynak olarak görüyoruz. Start-up'lar bizim inovasyon sürecimizi hızlandırıyor, onlar sayesinde yeni teknolojilerden erken haberdar oluyoruz ve yine onlar sayesinde yeni çalışma modellerini anlıyor ve hayata geçiriyoruz. Yüksek yeteneklere hızlı ulaşmamızı sağlıyorlar ve tabi ki finansal geri dönüş süreli, daha büyük yazılım şirketlerine göre, çok daha kısa. Bizim start-up modelimiz, çift taraflı sorumluluk modeline dayanıyor. Bu çift taraflı sorumluluk modeli, BSH Türkiye ile start-up'lar arasında, köprülerin güçlü kalmasını sağlıyor. Kurum ve start-up arasındaki ortaklık problem çözmeye odaklandığında iş birliğinin sürdürülebilirliği artıyor. Bu iş birliği sürecinde start-up'la BSH gibi büyük şirketlerle entegrasyonunu ve kültür farklılıklarını yönetmek, çok önemli hâle geliyor. İki tarafın da farklı bir dil konuştuğu ve farklı hareket ettiği gerçeğinin farkındayız ve start-up yapılarına saygı duyup onların yapılarını korumaya çalışıyoruz. Çünkü hız ve esneklikleri bizim için değerli. İş birliği boyunca verimi artırmak adına start-up'lar, şirketimiz içerisindeki ilgili birimlerle yakından çalışıyor. Ayrıca bu süreçte, onları kurumsal hayata hazırlamak adına, mentor-mentee ilişkisini başlatıyoruz. Burada amacımız, kazan-kazan ilişkisini ve tedarikçi geliştirme ekosistemini en baştan yaratmak. Örneğin BSH Start-up Kitchen programımız ile onlara iş birliği için birçok fırsat sunuyoruz. Bu program ile genç yenilikçi start-up şirketlere risk sermayesi veya öz kaynak ortaklığı olmadan, gelir temelli bir ortaklık imkânı veriyoruz. Ortaklık vizyonumuz ise ev aletleri sektöründe birinci sınıf, genç, yenilikçi start-up şirketler için 'en değerli müşteri olmak' diyebiliriz. Start-up şirketlere, ürün veya hizmetlerini daha piyasaya sunmaya hazır bile olmadan: dünyanın en büyük markalarından biriyle doğrudan iş birliği yaparak test etme ve onaylama fırsatı veriyoruz.

2022 Ar-Ge hedefleriniz nedir ve şu anda hedefinize ne kadar yakınsınız? Ve elbette 2023'te Ar-Ge stratejiniz nasıl olacak anlatabilir misiniz? 

Hızla gelişen dünyada, şirketimizin gelecekteki başarısını garanti altına alan faktörün de yine inovasyon gücümüz olduğuna inanıyoruz. Dünyanın ev aletleri alanında öncü kuruluşu BSH olarak inovatif fikirlerimizi gerçeğe dönüştürmek için her yıl önemli miktarda araştırma ve geliştirme yatırımı yapıyoruz. BSH Grup olarak; dünya çapında 2021'deki Ar-Ge yatırımları toplam cironun yüzde 5.1’i olan 755 milyon euroya ulaştı. BSH Türkiye olarak değişime öncülük edebilmek için daima yeni stratejiler oluşturuyoruz. Türkiye'de en fazla yatırım yapan beyaz eşya üreticilerinden olduğumuz gibi, Ar-Ge harcamalarımız ve patent sayımızla da öne çıkıyoruz. 2020'de TÜRKPATENT tarafından tescil edilen patent sayısı 32, 2021’de 53 olurken; yüzdesel artış gösteren başarılarımız sayesinde Ar-Ge teşviki aldık. 2008'deki düzenleme çerçevesinde Türkiye'nin ilk Ar-Ge Merkezi sertifikasına sahip şirketi olarak, ülkemizde geliştirdiğimiz patentli teknolojilere sahip inovatif ürünleri dünya pazarına ihraç ediyoruz. Tüm bu çabaların sonucu olarak yurt dışındaki tüketici nezdinde 'Made in Turkey' etiketinin bir tercih nedeni olmaya başladığını görüyor, 'en tercih edilen' marka haline gelmek için 'Tek Yol Ar-Ge ve inovasyon' mottosuyla ilerliyoruz.

Hakan Mandalı
BSH Türkiye CTO/COO

**Bu röportaj, InBusiness Dergisi'nde yayınlanmıştır.