Yaz ne kadar çabuk geçti! Daha dün; “yaşasın yaz geldi! diyordum… 

Hangi ara “aman şemsiyemi unutmayayım, akşamüzeri epey serin oluyor üstüme bir şey alayım, çocuklaar montunuzu untmayın vb.” der oldum, anlayamadım? Yapraklar sarının, turuncunun envaiçeşit tonuyla düştükçe, en önemli aksesuar şemsiye oldukça hem üzülüyor, hem seviniyorum… 

Sonbahar anneler için “yaşasın okullar açıldı!..”, çocuklar için “eyvah yine okul başlıyor!..” moduna geçiş demek. :) Ben çalışan bir anne, çocuklarım da bütün yazı türlü türlü aktiviteyle geçiren özgür yürekler olarak çelişkili ruh halleri içindeyiz… Aslında bende mutluluk daha ağır basıyor… Yazın; içinde tatil de olan keyifli dönemi geçti diye üzülsem de sonbahar geldi diye çok mutlu oluyorum. Çünkü bünyeleri orantısız enerji dolu evlatlarım artık biraz durulacaklar, okula geri dönecekler, ben de kendime geleceğim… (sanıyorum…)

Nasıl geçti habersiz?
Bu yıl tatilde ağırlıklı olarak basketbol-futbol-yüzme triatlonu yapan oğullarım faaliyetlerini zaman zaman kick-box ve bisikletle zenginleştirdiler ve deyim yerinde ise beni bitirdiler.

Kerem 3, Berke 1. sınıfta ve okulda en çok hoşlarına giden şey; “teneffüs!..” Hal böyle olunca günün en çileli saatinin onları sabah yataktan kaldırıp servise bindirdiğim aralıkta olduğunu tahmin etmişsinizdir. Acaba bir gün Kerem & Berke ikilisini ben kalkmadan yataktan kalmış, giyinmiş ve kahvaltılarını etmiş olarak görebilecek miyim, çok merak ediyorum?.. Görmeye başlayanlar el kaldırsınlar, bu mucizevi olay kaç yaşında olacak? Ne olur bana yol göstersinler, motive etsinler. :)

Evin telaşı delikanlılarla bitse iyi…

Çocuklara aşıladığımız hayvan sevgisi, onları korumaları için verdiğimiz telkinler sayesinde ailemiz kalabalıklaştı, bahçemizde barınan hayvan nüfusu da arttı. Şu an iki köpeğimiz, üç kedimiz var. Anlayacağınız ev, özellikle sabahları, adeta daimi bir sit com platosu ya da bir vodvil sahnesi gibi…

Su kıtlığı tehlikesi ve İklimler 

Evet günler, yıllar gerçekten su gibi akıp gidiyor. Ancak suyun kendisi artık o kadar kolay akmıyor… Kullanabileceğimiz temiz su kaynakları giderek azalıyor. Doğanın dengesi hızla değişiyor, iklimler kayıyor. Bahar denen geçiş ayları yaşanmaz oluyor. Aniden yaza, birdenbire kışa geçiveriyoruz. Hiç durmaksızın boşanıp sellere varan yağış, aylarca hiç yağmayan yağmur, alışılagelmiş mevsim normallerinin üstünde sıcak ve nem gibi aşırı uçlar arasında şaşkına dönüyoruz… 

Aman ne olur!.. 

- Su kullanırken 1 damlaya dahi dikkat edelim. 
- Enerji ve su krizleri yaşamak istemiyorsak her birimiz, her hareketimizi “enerji tasarrufu” bilinciyle yapalım. 

Dünyayı daha bütünsel algılamaya başladığım yaşlarımdan beri çevreci düşünce, enerji tasarrufu, teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularına çok önem veriyorum. Hem kişisel olarak hem de işimde bu alanları tüm yaşamsal kararlarımın merkezine koyuyorum. Bu yüzden de oluşmasında karınca kararınca benim de emeğim olan  “BSH Sürdürülebilirlik Raporu” her çıktığında gurur duyuyorum, gelecekten ümitleniyorum. 

Sürdürülebilirlik bilincinin tılsımı...
BSH’de çalışmak benim için de sanırım tüm BSH’daşlarım için de dünyanın sürdürülebilirlik çabalarına katkı verdiğimizi hissettiğimiz için daha da değerli. 

BSH’de işlerimizi anlatırken, hep daha iyisini aramak için didinirken; yaptıklarımızı, yapacaklarımızı, ürünlerimizi, birbirimizi göğsümüzü gere gere anlatabildiğimiz için huzurluyuz.

Sürdürülebilirlik Bilinci işte böyle tılsımlı bir şey… Bu bilinç bir kere bünyeye yerleşmeye görsün… Ondan sonra her şeye; çevreye, dünyaya, birbirine, tüm canlılara, geleceğe hep daha dikkatli, daha saygılı, daha şefkatli, daha sevgi dolu, müthiş korumacı, olumlu şeyleri çoğaltıcı ve sürdürücü bakıyor insan… 

Hatta sadece biz çalışanlar değil, aramıza birkaç ay için giren gençler, öğrenci stajyerlerimiz bile bakın neler hissediyor, neler anlatıyorlar?.. Buradan Generation BSH Proje Öğrencilerinin blog yazılarına lütfen göz atın. Böyle gençler olduğu için siz de çok gururlanıp, umutlanacaksınız. :) 

BSH Grubu 1992 yılından bu yana düzenli olarak “Sürdürülebilirlik Raporları” yayınlıyor. 

BSH, sürdürülebilirlik konusunda önder ve referans olacak çalışmalara imza atıyor. Bu kavramı öylesine, PR malzemesi olarak kullanmıyor. Sürdürülebilirliği tüm iş stratejilerinin, tüm süreçlerinin, her bir faaliyetinin merkezine koyuyor. Bu konuyu “temel hedef” olarak kabul ediyor.  Tüm ekonomik, ekolojik ve sosyal aktivitelerini, yaklaşımlarını, tercihlerini bu stratejik anlayış ile harmonize ediyor, birbirine uyumlandırıyor. 

BSH ve Sürdürülebilirlikte Kilit alanlar:

Kaynak Mükemmelliği – Büyümenin kaynak tüketiminden ayrılması

BSH, çevre raporları, CFC’nin (Kloroflorokarbon gazları)  aşamalı olarak kaldırılması, enerji tasarruflu aletler, çevrenin korunması ve kaynak tüketiminin düşürülmesi gibi hayati konularda sektöründe daima öncü olmuş, gelecekte bu yolda ilerleyeceğini her vesile ile deklare etmiştir, etmektedir. 

BSH büyümesini kaynak tüketiminden, kaynak mükemmelliğine kaydırarak sağlamayı hedefleyen ilkler arasındadır.  Amacımız yaptığımız işlerin ekolojik ve ekonomik etkilerini sürekli değerlendirmek, daha iyi sonuçlar için daha şeffaf bir sistem oluşturmaktır. İklim raporlarımız bu yolda attığımız önemli bir ilk adımı simgelemektedir.

İş Ortaklarımız - Sürdürülebilir değer yaratmak

BSH için, toplumsal sorumluluk sahibi olmanın anlamı, tüm paydaşları için dünya çapında daha iyi çalışma koşulları ve yükselen yaşam standartları ve buna katkıda bulunmak demektir. 

BSH 2004 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne katılmış, 2005 yılında Avrupa Beyaz Eşya Üreticileri Birliği’nin (CECED) Davranış Tüzüğünü imzalamış, bu konularda her zaman sektörünün ilk adım atanlarından olmuştur.

2013 yılında başlattığımız tedarikçilere yönelik Toplumsal Uyum Programı’nın arkasındaki fikir, çalışma koşulları ve çevrenin korunmasına ilişkin asgari standartların değer zincirimizin üretime dönük kısımlarında da karşılandığından emin olmaktır.

Müşteriler ve ürünler- Kaliteyle ikna etme
Ürünlerimiz, müşterilerimizin ve diğer paydaşlarımızın ekonomik, ekolojik ve toplumsal gereksinimlerini karşılamaya, aletlerimizin kalitesi, güvenilirliği, uzun ömrü ve tamir kolaylığı yüksek müşteri faydasına odaklanmaktadır. BSH, paydaşlarının ihtiyaçlarını gözetmek, çıkarlarını korumak ve onlara şeffaf bilgiler sağlamak konusundaki ciddiyetini ve kararlılığını bulaşık makinelerine yönelik güvenlik bilgileri kampanyasında tüm dünyaya göstermiştir.

İnsan Kaynakları Politikası – Ancak fikirler geleceğe değer katar.

BSH de yaklaşık 50.000 kişi çalışmaktadır ve doğal olarak her birimizin BSH hakkında söyleyecek fikirleri vardır. BSH tüm gelişimini aslında yüksek yetkinlikteki çalışanlarının yaratıcı fikirleriyle sağlamaktadır. 

Küresel erişime sahip, geliştirme ve üretim ağları farklı ülkelere yayılan devasa bir şirketten ve bunun sağladığı olanaklardan, iş birliği potansiyelinin yüksekliğinden bahsettiğimize göre çok açıktır ki aslında başarının anahtarı burada, yani insanlarındadır. İnsanları derken sadece bordrolu çalışanlar değil tüm sistem; tedarikçiler, bayiler, kamu görevlileri, müşteriler vb. herkes ama herkes kastedilmektedir. Tüm paydaşlara aynı hassasiyetle yaklaşılmaktadır. 

Bu yaklaşımın bir yansıması olarak, BSH 2013 yılında 47 ülkedeki çalışanlarının katıldığı tüm dünya genelinde aynı anda uygulanan bir anket düzenledi. İş gücümüzün yüzde 88’i bu uluslararası ankete katıldı. BSH’nin yarınlarına ışık tutacak fikirlerini özgürce sergiledi. 

Sürdürebilirlik + İnovasyon + Enerji Verimliliği = BSH

Evet, bu seferlik de benden bu kadar. Önümüzdeki yazımda IFA Fuarı ve orada tanıttığımız Home Connect’ten bahsedeceğim. 

Bu arada siz sevgili okurlarımın geçmiş bayramlarını kutluyor, yeni yazımda ya da kim bilir nerede buluşuncaya kadar hoşça ve online kalın diyorum :)

Lütfen soru, yorum, katkı yapın, varsa yazılarınız paylaşın (konuk blogger ağırlayabilirim). 

Beni buralarda yalnız bırakmayın:) Mesajlarınızı bekliyorum.

Burçin Girit
BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi / Türkiye, Orta Doğu, Afrika, BDT, Hindistan ve ASEAN Ortadoğu Bölgesi’nden Sorumlu Kurumsal İletişim Direktörü