Temiz ve sürdürülebilir enerji çok yakınımızda olabilir…Bugün için her ne kadar bilim kurgu senaryosu olsa da sürekli gelişen uzay teknolojisi ile birlikte bundan kısa bir süre sonra belki de Ay ve Dünya arasındaki nakliye, oldukça düşük maliyetli olacak ve gramla ölçülebilir ağırlıklardan tonlarca malzemeye kadar çıkacak. ABD ve Çin gibi büyük ülkelerin yanı sıra SpaceX ve Blue Origin gibi özel şirketler, bu konudaki çalışmalarını büyük bir hızla sürdürüyor. Birçoğumuz çözümü Mars ve Venüs gibi daha uzak diyarlarda arasak da temiz ve sürdürülebilir enerji için çok daha yakınlara bakabiliriz.
1900’lü yılların başından beri nükleer fizik, dünya gündeminin oldukça tehlikeli ama bir o kadar da ilgi çekici konusu olmaya devam ediyor. Zira günümüzün enerji kaynaklarının hâlâ önemli bir kısmını nükleer enerji santralleri oluşturuyor. Üretim sırasında ortaya çıkan radyasyon ve doğa kirliliği gibi sebeplerle ağır eleştiri oklarının gölgesinde olsa da nükleer enerji ile temiz ve sürdürülebilir bir gelecek mümkün olabilir.
Nükleer enerjiyi kısaca tarif etmek gerekirse….
Fisyon reaksiyonu, günümüz nükleer santrallerinin temel çalışma prensibidir. Uranyum gibi ağır bir atomun parçalanmasından oluşur. Sonuç olarak yüksek miktarda radyasyon ve enerji çıktısı sağlar. Gerekli önlemler alınmadığında doğa için büyük tehlikeler arz edebilir.
Aklınıza yazının başlığından dolayı “Ay’dan bir şeyler nakletmek ile füzyon reaksiyonunun ne ilgisi var?” sorusu gelebilir.
Bu hayalin yakın bir gelecekte gerçekleşmesi için BSH’de adımlarımızı şimdiden attık. 2020'nin sonundan bu yana, dünya çapındaki tüm BSH üretim, geliştirme ve yönetim merkezlerimizde karbon nötr olarak faaliyet gösteriyoruz. 2030 yılına kadar karbon salımlarını %15 oranında azaltmayı hedefliyoruz, tüm tesislerimiz ise %100 yeşil elektrikle çalışır duruma gelecek.
Fisyon reaksiyonu, günümüz nükleer santrallerinin temel çalışma prensibidir. Uranyum gibi ağır bir atomun parçalanmasından oluşur. Sonuç olarak yüksek miktarda radyasyon ve enerji çıktısı sağlar. Gerekli önlemler alınmadığında doğa için büyük tehlikeler arz edebilir. Füzyon ise iki hafif atomun birleşerek daha ağır bir atom oluşturmasıdır. Bu reaksiyon sonucunda ortaya yine büyük bir enerji çıkar.
Füzyon, çok daha sürdürülebilir ve temiz bir enerji vaat eder. Öte yandan bugünün teknolojisiyle bu reaksiyonları uzun süre oluşturup sürdürülebilir ve temiz bir enerji elde etmek henüz çok zor. Gelecekte aydan sağlanacak nükleer yakıtın analizi üzerine yapılan bir araştırmada, 1 milyon derecelik bir ısının açığa çıkıp sadece 20 saniye (bugüne kadarki en uzun süre) sürdüğünden bahsediliyor. Fakat her geçen gün artan füzyon teknolojisi yatırımları sayesinde günün birinde bu reaksiyon ile sürdürülebilir temiz enerji elde etmek mümkün olabilir.
Ay’ın yüzeyindeki döteryum
Aklınıza yazının başlığından dolayı “Ay’dan bir şeyler nakletmek ile füzyon reaksiyonunun ne ilgisi var?” sorusu gelebilir. Ay’ın yüzeyi, hidrojenin bir izotopu olan ve bilimsel açıdan füzyon reaksiyonu için oldukça uygun bir ham madde olarak kullanılabilecek döteryum elementi bakımından oldukça zengin. Yani eğer kullanabilirsek Ay’ın yüzeyi tam bir enerji ham maddesi cenneti. 🙂 (Okunabilecek; kaynak)
Şimdi gelin hep birlikte bundan 100 yıl sonrasını hayal edelim…
Büyük maden ocakları, Ay’ın yüzeyinde döteryum çıkarıyor. Ham madde, Ay’ın yüzeyinden yola çıkıp gezegenimize kadar geliyor. Sadece bu ticaretle uğraşan iş insanları var. Dünyadaki tüm eski enerji santralleri kapanmış. Yalnızca füzyon ile temiz enerji üretiliyor. Önceki nesillerin bilinçsiz tahribatına maruz kalan alanlar; yeniden yemyeşil bitkilerle, ağaçlarla dolmaya ve canlılar için barınağa dönüşmeye başlamış.
İnanması güç ama olmaması için önümüzdeki engeller birer birer kalkıyor. Bu hayal, günün birinde gelişmesi kaçınılmaz olan uzay ve nükleer enerji teknolojileri ile neden gerçeğe dönüşmesin?
Ve tam burada, yani 100 küsur yıl sonrasını hayal ederken şu anda çalıştığım kurum BSH’nin çatısı altında üretilen ev aletlerinin, üretim, dağıtım, satış, vb. tüm süreçlerinin, bugün artık normal hale gelen teknolojilerin, kullanılan malzemelerin, markaların bir önceki yüzyılda henüz var olmadığını, belki de hayal dahi edilemediğini hatırlatmak isterim.
O halde yola devam… Geçmişte başardıklarımızdan aldığımız güçle, daha iyi ve sürdürülebilir bir gelecek için hedeflerimize odaklanıyoruz çünkü geçmişte yapmıştık. Ve gelecekte çok daha iyisini yine yapabiliriz…
BSH’nin 2030 Hedefleri:
Bu hayalin yakın bir gelecekte gerçekleşmesi için BSH’de adımlarımızı şimdiden attık. 2020'nin sonundan bu yana, dünya çapındaki tüm BSH üretim, geliştirme ve yönetim merkezlerimizde karbon nötr olarak faaliyet gösteriyoruz. 2030 yılına kadar karbon salımlarını %15 oranında azaltmayı hedefliyoruz, tüm tesislerimiz ise %100 yeşil elektrikle çalışır duruma gelecek.Kısacası, BSH olarak daima, her dönemde rol model olabilmeye, bizi takip edenlere, müşterilerimize, çalışanlarımıza daha iyi bir gelecek için yenilikçi ev aletleri ve hizmetleri sürdürülebilirlik prensipleri çerçevesinde tasarlamaya, üretmeye ve ulaştırmaya çalışıyoruz.
Ben gelecekten çok umutluyum, ya siz?
Yorum ve sorularınızı heyecanla bekliyor, yazılarımdan keyif aldığınızı, yararlandığınızı umuyorum. Yeni bir konuda buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın.
Kerem Can Germirligil
Endirekt Satınalma Uzmanı
