• Risk algısı hem bireysel hem de kurumsal olarak değerlendirilmelidir;

- Hayatınızda aldığınız en büyük risk neydi?
- Yatırımlarımızı yaparken, kariyerimizi planlarken, geleceği şekillendirirken, 
her gün bir şekilde risklerimizi yönetiyoruz, ancak bunun farkında mıyız?

  • Riskin önemli bileşenlerini de durumsallık olarak değerlendirmeliyiz;

- Bulunduğumuz ortam,

- İş yeri, arkadaş ve aile çevresi

- Şirketlerimizin operasyonlarını yürüttüğü coğrafya

- Çalışanların kimyası

gibi etkenler, durumlar risk algımızı ve bunu nasıl yönettiğimizi belirler...



Risk; belirsizlik yönetimdir...

En yalın tarifle; riskin bir belirsizlik yönetimi olduğunu söyleyebiliriz. Kurumların karlı biçimde hayatta kalabilmeleri için ekosistemlerindeki belirsizlikleri nasıl minimize ettikleri ve daha da önemlisi bu belirsizliği ortadan kaldırmaya çalışırken hangi kaynaklardan ne kadar, nasıl kullandıkları çok önemlidir...

Beklenen sonuçların gerçekleşip gerçekleşmeme yüzdesi de risk yönetiminin temel parametrelerinden biridir. Geleceği şekillendirirken kurumlar stratejik planlar yapar ve bunların gerçekleşme durumuna göre de planlarını güncellerler. Böylece beklentiler ile potansiyel sonuçlar arasındaki fark; kurumsal risk yönetiminin anahtar performans göstergelerinden biri haline gelir.

Sonuç olarak risk; daha fazla kazanmak, ve/veya daha az harcamak için alınır. 

Risk türleri...

Risk yönetiminde en kritik adımlar;

  • Risk türlerinin tespiti ve sınıflandırılması (finansal, operasyonel; stratejik, vb.) ve
  • Önceliklendirmelerin bu sınıflandırmaya göre yapılmasıdır...

Çünkü tüm bunlardan asıl etkilenecek olan; firmanın finansal sonuçlarıdır.  Ve bu nedenle günümüzün modern işletmelerinin olmazsa olmazlarından biri; kurumun risk politikasının belirlenmesi ve saptanan risk modeli ile uygulama adımlarının organizasyona yayılmasıdır.