Şu anda, bu yazıyı okuyan siz değerli okurlar ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama her birinizin kişisel, kurumsal ve toplumsal ölçekte daha iyi bir gelecek için çeşitli yaşamsal faaliyetler, çabalar içinde olduğunuzu tahmin edebiliyorum. Muhtemelen ben de benzer şeyler yapıyorum. Ancak neredeyse attığım her adımımdan tedirginlik duyar oldum çünkü bizi bekleyen iklim krizi endişesi eskisi kadar rahat olmama izin vermiyor. Ve bu durum yalnızca benimle ilgili değil.

Kabul etmemiz gereken bir gerçek var, yaşadığımız iklim değişikliğinin etkilerine dair farkındalığımız arttıkça hepimiz “Bir şeyler yapmalı ya da bir şeyleri artık farklı yapmalıyız” hissine kapılıyoruz.

İklim krizi artık Dünya üzerindeki her kıtayı, bölgeyi ve okyanusu etkileyerek, tüm hava olaylarını kontrol altına almış durumda.

Maalesef, bunda biz insanlığın payı büyük. Gelin isterseniz bu konuyu birkaç başlıkta inceleyelim.

Tartışmasız bir gerçek: Küresel Isınma

Küresel ısınma, atmosfere salınan sera gazlarının birikerek sera etkisi yaratması sonucu dünya yüzeyinde görülen ortalama sıcaklık artışının adı. Karbondioksit, su buharı, metan, azot oksit, kloroflorokarbonlar gibi başlıklar altında çeşitlenen sera gazları, güneş ışınlarının soğurulmasına yol açarak yerkürenin ısınmasına neden oluyor. Bu işin kitaptaki adı. Peki nedeni nedir?

IPCC yani Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin Ağustos 2021’de yayınladığı rapor; ilk defa, tartışmasız bir şekilde, yani bir hata payı olmadan, küresel ısınmaya insanlığın sebebiyet verdiğinin altını çiziyor. İnsanlığın yarattığı küresel ısınma ve atmosferdeki, karadaki ve okyanuslardaki değişimlerin tek suçlusunun olduğunu artık kesin bir dille belirtiyor.

IPCC, doğal olayların da küresel ısınmaya yol açtığını kabul ediyor, ama bu 1,09 derecelik artışın sadece 0,02’sini oluşturuyor. 1,07 derecelik artış, yani küresel ısınmanın %98’i insan eliyle salınan sera gazlarına bağlı bir şekilde oluşmuş. Küresel ısınmanın en büyük tehlikesi, karbondioksit ve diğer sera gazlarındaki miktar artışına ve sonuç olarak da iklim değişikliğinin hızlanmasına neden olması olarak tanımlanabilir. İnsan faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan gazlar her geçen gün arttığından olumsuz etkileri de giderek fazlalaşıyor. Fosil yakıtların yakılması, ormanların yok olması, sanayi süreçleri, şehirleşme, ısınma ve ulaşım gibi nedenlerden dolayı sera gazları her geçen gün artıyor.
KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARI
- Buzulların erimesi
- Yağış sıklığı ve oranının azalmasıyla birlikte kuraklık
- Deniz ve okyanus seviyelerindeki artışın sonucunda kıyı şeridindeki ülke ve şehirlerin suya gömülmesi ve sel oluşumu
- Canlı türleri ve yaşam alanlarının azalması
- Tatlı su kaynaklarının azalmasıyla susuzluk probleminin artması
- Erozyon ve çölleşme gibi afetlerde artış
- Biyolojik dengenin bozulması
- Orman yangınlarının artması
- Bulaşıcı hastalıkların artması
- Akut güneş yanıkları
- Sıcak hava dalgalarına bağlı hastalık ve ölümler
KÜRESEL ISINMAYI ÖNLEMEK İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER: 

- Ağaç dikmek: 1 ağaç, ömrü boyunca yaklaşık 1 ton CO2 emilimi gerçekleştirir.
- Toplu taşıma araçlarını kullanmak: Özel Araç kullanılmayan her 2 km’de 0,75 kg CO2 tasarrufu sağlanır.
- Tasarruflu ampul kullanmak: Tasarruflu ampuller, bütçeye sağladığı katkının yanı sıra yılda 75 kg CO2 açığa çıkmasını önleyebilir.
- Televizyon, bilgisayar gibi elektronik cihazları, kullanılmadıkları zaman düğmelerinden kapatmak ve cihazların fişini çekmek.
- Rüzgâr ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üreten enerji şirketlerine abone olmak.
- Araç lastiklerini önerilen seviyede şişirmek (Doğru şişirilmiş lastiklerle araç başına alınan yol artırılıp doğaya salınan CO2 azaltılabilir.).
- Sıcak suyu daha az kullanmak: Su ısıtılırken çok fazla enerji harcanır. Suyun sıcaklığını sadece 2 derece düşürmek bile büyük bir fark oluşturabilir.
- Çamaşırları doğal ortamda kurutmak: Çamaşırları kurutma makinesi yerine asarak kurutmak.
- Geri dönüşüme katkıda bulunmak: Evden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda 1200 kg CO2 tasarrufu sağlanabilir.
- Bulaşık ve çamaşır makinelerini tam yükle çalıştırmak: Bu sayede hem su hem elektrik hem de deterjan tasarrufu sağlanabilir.
Kaloriferin ısısını sadece birkaç derece azaltmak
- Çaydanlığı kullanılacak kadar suyla doldurmak
- Cep telefonunu şarj olur olmaz prizden çıkarmak
- Eski buzdolabı ve dondurucuları yeni nesil A sınıfı enerji derecesine sahip olanlarla değiştirmek
- Derin dondurucuların buzunu düzenli aralıklarla çözdürmek
- Haftalık market alışverişini tek seferde yapmak
- Bir yere giderken araç kullanmak yerine yürümek, koşmak
- Radyatörlere termostatik supap takmak
- Sıcak su tankını, çatıyı ve duvarları yalıtmak
- Evsel atık sularını geri dönüşüme tabi tutmak
- Eski kazanları, yeni ve enerji verimli yoğuşmalı kazanlarla değiştirmek
- Daha az seyahat etmek
- Fosil yakıtlar yerine biyodizel gibi çevreye duyarlı yakıtlar kullanmak
- Odadan çıkarken ışıkları ve klimayı kapatmak
- Evde yemek yapmak
- Geri dönüştürülebilir ürünler kullanmak

Alacağınız önlemler ile doğamızı, canlıları, yaşam alanlarını ve suyu koruyabilir; elektrik ve yakıt tasarrufu yaparak bütçenize katkı sağlayabilirsiniz. (Kaynak1, Kaynak 2)
KÜRESEL ISINMAYI AZALTMAK İÇİN BSH OLARAK BİZ NELER YAPIYORUZ?

BSH’nin sürdürülebilirlik vizyonu; çevresel, sosyal ve ekonomik olarak üç ana başlık altında toplanıyor:
   
1) Çevre başlığı altında, değer zincirimizin tüm alanlarında karbon ayak izimizi en aza indirmeyi amaçlıyoruz.
2) Yeni nesillere sosyal açıdan adaletli, eşitlikçi, kapsayıcı, sürdürülebilir ve kaliteli bir gelecek bırakmak için çalışıyoruz. 
3) Uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliği hedefliyoruz.

Sürdürülebilirlik vizyonumuz ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın rehberliğinde iki temel konuya odaklanıyoruz:

1) Karbon ayak izimizi mümkün olduğunca düşürmek,
2) Döngüsel Ekonomi modelini uygulayarak kaynak kullanımımızı daha verimli şekilde yönetmek. 

Bu anlayışla, dünya çapındaki tüm BSH üretim, geliştirme ve yönetim merkezlerimizde 2020'nin sonundan itibaren karbon nötr faaliyetler yürütmeye başladık. Yani lokasyonlarımızda tüm BSH ürünlerini karbon ayak izi bırakmadan geliştirip üretiyoruz. Bu başarıya, kendi içimizde yenilenebilir enerji üretimini yaygınlaştırarak, çevre dostu enerjiye yönelerek, bina ve fabrikalarımızda daha fazla enerji verimliliği önlemleri alarak ulaştığımızı gururla belirtmeliyim. 

Ancak sadece kendi ayak izimizi küçültmenin tek başına yeterli olmadığının da farkındayız. Çünkü yaşam döngüsüne dair gözlemimiz enerji, su ve deterjan tüketimi nedeniyle ürünlerin kullanımında çevresel etkinin daha büyük olduğu yönünde. Bu yüzden doğrudan ve dolaylı emisyonları nötrleme çalışmalarımızın yanında ilk elden etkilemediğimiz salımlar için de adım atıyoruz. Özellikle tedarik zincirimiz ve ürünlerimizin kullanımı dâhil olmak üzere üretim yaşam döngüsünün tamamında CO2 salınımlarını azaltıyoruz. Hedefimiz, 2030’a kadar CO2 salınımını %15 oranında azaltmak.BSH sürdürülebilirlik stratejisinin önemli bir ayağını da döngüsel ekonomiye yönelik çalışmalarımız oluşturuyor… 

DÖNGÜSEL EKONOMİNİN 3 İLKESİNE İÇTENLİKLE İNANIYORUZ: 

1) Tüm değer zinciri boyunca kaynak kullanımını,
2) Emisyonları ve
3) Enerji tüketimini en aza indirmek.

Ev aletlerimizde kullandığımız bileşenlerin malzemeleri, ambalajı ve yeniden kullanılabilirliği geliştirme döngüsünün en başından itibaren sürdürülebilirlik gözetilerek tasarlanıyor. Eş zamanlı olarak aletlerimizi sürdürülebilir iş modelleriyle yenileyerek döngüsel ekonomiyi de güçlendiriyoruz.

Kısacası, tüm faaliyet alanlarımızda hem çevresel ayak izimizi azaltmak hem de çevremize ve tüketicilere ek faydalar sağlamak amacıyla çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Gelecekte de bu bilinç ve sorumlulukla iklim değişikliğine karşı verilen mücadeleyi desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz. 

Daha detaylı bilgilere bu linkten ulaşabilirsiniz. Yeni bir yazıda buluşuncaya kadar esen kalın…

Yasin Günay
BSH Fırın ve Bulaşık Makinesi Fabrikaları Bakım Yöneticisi