İlk blog yazımda farkındalık yaratmak amacıyla artık günlük konuşma dilimize de girmesine rağmen zaman zaman çok da bilinçli kullanmadığımızı hissettiğim bazı önemli sürdürülebilirlik kavramlarının basit tanımlarını özetlemek istedim. Umarım beğenirsiniz...

1,5 derece…

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 17 maddesinden biri olan “İklim Eylemi” ve o maddenin yazılmasına neden olan gerçekler diyor ki;

- Ülkemizin de üye olduğu Dünya Meteoroloji Örgütü’nün raporlarına göre yerküremiz, sanayi öncesi dönemin ortalamalarına göre 1 santigrat derece ısındı ve dünya en fazla 0,5 derece daha ortalama sıcaklık artışını kaldırabilir.

- Oysa bazı bölgelerde 1,5 derece bile aşılmış durumda. Bu da dünyamızın ciddi bir iklim krizi içine girmek üzere olduğuna işaret ediyor. En somut göstergesi de etkisini her gün daha fazla hissettiren küresel ısınma ve beraberinde getirdiği kuraklık bölgelerinin giderek daha geniş coğrafyalara yayılması oluyor.   

- Eğer 2030’a kadar yıllık ortalama ısı artışını 1,5 derecede tutamazsak, 2 derecelik bir artış gerçekleşecek ki bu da takip eden yıllarda insanlığı doğal felaketler, kıtlık, göç gibi ciddi sorunlarla baş başa bırakacak.  

Dolayısı ile insanlık olarak küresel ısınmayı durdurmak, yıllık ısı artışını 1,5 santigrat derecede tutmak gibi çok ciddi bir sorumluluğumuz var…

Küresel ısınma ve nedenleri; 



Küresel ısınmanın temel nedeni artan sera gazı etkisi, onun da başlıca sebebi karbon salımı yani karbon ayak izidir.

- Sera gazı etkisi: Dünya aslında üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Dünyadan uzaya yansıyan ışınlar insan faaliyetleriyle ortaya çıkan başta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutularak dünyaya geri yansıtılır ve böylece yerküre ısınır. Sera etkisine neden olan gazlar; %36-70 Su Buharı, %9-26 Karbondioksit, %4-9 Metan ve %3-7 ile Ozondur. 

İnsanlığın faaliyetleri sonucunda bu gaz seviyelerinde artışlar olur. Bunun sonucunda da sera etkisi görülür. Bu gazlara dünyanın üzerini adeta bir sera tentesi gibi örterek ısıtıcı ışınların atmosferde birikmesine ve dünyanın ısınmasına neden oldukları için “sera gazları”, bu şekilde ışınların bu gazlar tarafından tutulmasına da “sera etkisi” denir. 

Küresel ısınmanın en önemli nedeni atmosferde bu gazların miktarının artmasıdır. Sera gazlarının yarısından fazlası karbondioksit olduğu için özellikle de karbondioksit salımının azaltılması küresel ısınma ile mücadelede çok kritik bir öneme sahiptir.

Karbon salımı ya da emisyonu, bir dizi insan faaliyetinden kaynaklanan ve iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarıdır. Bunlar temel olarak fosil yakıtların (özellikle kömür, petrol ve doğalgaz) kullanılmasından açığa çıkan karbondioksitten kaynaklanmakla beraber aynı zamanda ormansızlaşma, betonlaşma, kentleşme vb. gibi araziler ve yerleşim alanları üzerinde yapılan değişikliklerle de oluşmaktadır (Yararlanılan kaynak).

- Karbon Ayak izi insan faaliyetlerinin karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Birincil ve ikincil ayak izi olmak üzere iki şekilde oluşur. Birincisi evsel enerji tüketimi ve ulaşım (araba, uçak, vb.) için kullanılan fosil yakıtların yanmasından ortaya çıkan “doğrudan” CO2 emisyonları. İkincisi de kullandığımız ürünlerin üretim süreçlerinden ve sonradan kullanılma, atığa dönüşme, bozulma  süreçlerindeki “dolaylı” CO2 emisyonları (Yararlanılan kaynak).


Karbon ayak izinizi ölçmek isterseniz buraya göz atabilirsiniz; bu link’e tıklayın lütfen.


Karbon ayak izinin oluşmasının başlıca sebepleri:


İnsanoğlu aşağıda özetlenen faaliyetleriyle özellikle sanayi devriminden sonra karbon ayak izini sürekli artırıyor, doğanın dengesini bozarak çevre sorunlarına ve doğal afetlere zemin hazırlıyor. Bu yüzden tüm ülkelerin öncelikle aşağıdaki alanlarda çok ciddi önlemler alması ve harekete geçmesi gerekiyor.  

Sanayileşme: 20. yüzyılın ortalarında atılan sanayileşme adımları nedeniyle karbondioksit salımı kontrolsüz ve çok hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor.

Hayvancılık: Artan et tüketimi ve seri üretime dayalı besi hayvanı yetiştiriciliği zararlı metan gazının atmosfere salımını artırıyor. 

Atıklar: Dünyadaki atık madde miktarı oldukça yüksek seviyelerde. Bu durum dünyanın doğal kaynaklarına ve canlıların yaşam alanlarına zarar veriyor.

İnsan faaliyetleri: İnsanların günlük hayatlarında birçok işi verimli ve hızlı bir şekilde yapmak için edindikleri alışkanlıklar da karbon ayak izinde büyük bir paya sahip oluyor.

Karbon ayak izimizi azaltmak için neler yapabiliriz? 


- İhtiyacımız kadar tüketip gereksiz ürün almayarak,
- Elektrik tüketen cihazları kullanmadığımız anlarda fişten çekip kapalı tutarak, 
- Yürüyerek gidebileceğimiz mesafelerde araç kullanmayarak, 
- Evimize yalıtım yaptırarak, 
- Isınma için fosil yakıtlar yerine elektrik ve güneş enerjisini tercih ederek, 
- Enerji verimliliği yüksek olan elektrikli cihazlar ve bireysel aracımız yerine toplu taşımayı kullanarak, 
- Araç satın alırken ya da kiralarken düşük emisyonlu olanları tercih ederek, 
- LED lambalar kullanarak, 
- Su vb. doğal kaynakları ihtiyaçtan fazla tüketmeyip su verimliliği sağlayarak, 
- Sebze ve meyveleri mevsimi dışında tükettiğimizde veya ithal ürünleri tercih ettiğimizde bu ürünlerin daha fazla enerji kullanılarak üretildiğini ve ülkemize getirildiğini, bu nedenle de karbon ayak izini artırdığını hatırlayarak, 
- Atıklarımızı geri dönüşüm ve/veya yeniden kullanım için atık kutularına atarak, 
- Ağaç dikerek karbon ayak izimizi azaltabiliriz.  


İlk yazımı sonlandırırken BSH olarak dünya üzerinde olumlu bir çevresel etki yaratmanın hem şirketimiz hem de gelecek kuşaklar için taşıdığı önemin farkında olduğumuzu belirtmek istiyorum. 

Şirketimiz tüm stratejilerinde ve uygulamalarında Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı rehber olarak alıyor, üretimden lojistiğe tüm süreçlerimizde aldığımız önlemler ve geliştirdiğimiz inovatif çözümlerle tasarruf sağlamayı ve çevreyi korumayı hedefliyor. Geliştirdiğimiz enerji verimliliği yüksek çevreci ürünlerle tüm süreçlerimizde daha az elektrik, daha az su kullanımının yanı sıra atık seviyelerini de azaltarak gerekli iyileştirmeleri yapıyor.

Kısacası ortak sürdürülebilir geleceğimiz için hepimizin en önemli sorumluluğunun karbon ayak izimizi azaltmak olduğunun farkındayız ve gereklerini yapmak için çok önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz.  

Yeni bir yazıda buluşuncaya kadar esen kalın…

Yasin Günay
BSH Fırın ve Bulaşık Makinesi Fabrikaları Bakım Yöneticisi