Her nesil yaşamını sürdürdüğü döneme uyum sağlıyor, ihtiyaçlarını karşılamak, hayatını kolaylaştırmak için yaşadığı zamanın koşullarına ve olanaklarına göre sahip olabileceği ürünlere, teknolojilere yöneliyor.
Örneğin; benim gibi otuzlu yaşlarını yaşayanların, TV ekranına oyun konsolları bağlayıp, ekranda çıkan kuşları vurmakla başladıkları teknoloji yolculuğu, iki elle dahi zor tutulabilen ilk cep telefonları, toplama masaüstü bilgisayarlar ve ilk online sosyalleşme çabalarıyla devam etti. Tekno-Nostalji şakalarında sık sık gördüğümüz, biz daha Walkman ile müzik dinlerken takılan kasetin bantlarını düzeltmeye çabalarken, teknoloji ışık hızıyla YouTube’a, Spotify’a, Netflix, vb. gibi platformlara sıçradı.
Milenyum Jenerasyonu dediğimiz bu grup, belki de gencecik yaşında, yüzlerce yılda gerçekleşmesi beklenen değişimleri 5-10-15 yılda yaşayan, farklı teknolojilere bu kadar çabuk adapte olmak zorunda kalan ilk nesildir…
İşim gereği böyle karşılaştırmaları özellikle soğutucu ürünlerinde sık sık yapıyorum. Geçmişte özellikle annelerimizin “Keşke olsa, olsaydı!” dediği pek çok özelliğin, kolaylığın BSH ürünlerinde var olduğunu gözlemliyor, çok da mutlu oluyorum. Mesela… Hemen birkaç örnek vereyim;
- “Buzdolabında ne var ne yok, eksikler-fazlalar neler?” kontrolü yapılmadan hele de “onu isterim, bunu çok seviyorum, ne olur alsana anne-baba” diyen çocuklarla çıkılan alışverişlerden sonra ihtiyaç olduğu halde alınmayan, unutulan ya da gereğinden fazla alınan ürünlerle kabaran faturaları ve evde yaşanan “üff yine kaçırdık ipin ucunu, keşke…………masaydık ” duygusunu hepimiz daha dün gibi hatırlarız değil mi?
Ya da kendimizi sık sık “Hay Allah! Ben ne alacaktım? Unuttum!" diye market, manav, kasap rafları arasında kafamızı kaşırken bulmuşuzdur.
Hatta çoğumuz ünlü TV dizisi “Uzay Yolu’ndan” esinlenerek “Keşke ışınlanıp, şu buzdolabına bir bakıp gelebilsem…” diye düşünmüşüzdür.
Ve Müjde! Daha biz çocukken hayal olan bu durumlar, ışınlanma ile değil ama Home Connect Kameralı Buzdolaplarımız ve cep telefonumuzla şimdi mümkün😊
Artık; BSH’ nin kameralı buzdolaplarına nerede olursak olalım mobil cihazımızdan bağlanabiliyoruz, içindeki kameralarla “ne var ne yok” her şeyi görebiliyoruz. Aynı zamanda gıda tanıma teknolojisiyle “taze saklama önerileri, ideal sıcaklık dereceleri, besin değerleri” hakkında bilgiler alıp, bunları uzaktan ayarlayabiliyoruz.
Dört kat daha fazla taze saklama süresi!..
Bu tür ayarları yapabilmek artık çok önemli, çünkü yaşam alışkanlıklarımız değişiyor. Örneğin özellikle son 10-15 yıldır, günü gününe küçük miktarlarda alım yapıp hemen satan mahallemizdeki manavların, bakkalların yerini yüksek miktarlarda ürün alıp depolayan ve bunları daha uzun sürelerde teşhirde tutan büyük alışveriş merkezlerinin meyve-sebze reyonları aldı. İşte bu yüzden satın aldığımız gıda maddelerinin tazeliklerini koruma süresinin artması, nem oranlarının ayarlanması, sağlıklı bir serinlik sağlanması gerekiyor. Çünkü bizler de aldığımız ürünleri hemen tüketemiyoruz. Yoğun iş ve hayat koşuşturmalarımız nedeniyle sık sık alışverişe çıkamıyoruz, artık daha küçük aileler halinde yaşıyoruz, dolayısı ile ürünlerin marketlerden sonra evde bekleme süreleri de uzamış oluyor.
İşte bu nedenlerle buzdolaplarımızda yukarıda bahsettiğimiz ayarların yapılması besinlerimizin daha uzun süre tazeliğini koruması ve bizlerin de sağlıklı beslenebilmesi açısından oldukça önemli hale geliyor. Özellikle Active Humidity teknolojisi ile sağlanan nem kontrolü sayesinde ürünlerin taze saklama süresi dört katına çıkabiliyor.
Evler değişiyor, buzdolapları renkleniyor…
Artık; BSH’ nin kameralı buzdolaplarına nerede olursak olalım mobil cihazımızdan bağlanabiliyoruz, içindeki kameralarla “ne var ne yok” her şeyi görebiliyoruz. Aynı zamanda gıda tanıma teknolojisiyle “taze saklama önerileri, ideal sıcaklık dereceleri, besin değerleri” hakkında bilgiler alıp, bunları uzaktan ayarlayabiliyoruz.
Dört kat daha fazla taze saklama süresi!..
Bu tür ayarları yapabilmek artık çok önemli, çünkü yaşam alışkanlıklarımız değişiyor. Örneğin özellikle son 10-15 yıldır, günü gününe küçük miktarlarda alım yapıp hemen satan mahallemizdeki manavların, bakkalların yerini yüksek miktarlarda ürün alıp depolayan ve bunları daha uzun sürelerde teşhirde tutan büyük alışveriş merkezlerinin meyve-sebze reyonları aldı. İşte bu yüzden satın aldığımız gıda maddelerinin tazeliklerini koruma süresinin artması, nem oranlarının ayarlanması, sağlıklı bir serinlik sağlanması gerekiyor. Çünkü bizler de aldığımız ürünleri hemen tüketemiyoruz. Yoğun iş ve hayat koşuşturmalarımız nedeniyle sık sık alışverişe çıkamıyoruz, artık daha küçük aileler halinde yaşıyoruz, dolayısı ile ürünlerin marketlerden sonra evde bekleme süreleri de uzamış oluyor.
İşte bu nedenlerle buzdolaplarımızda yukarıda bahsettiğimiz ayarların yapılması besinlerimizin daha uzun süre tazeliğini koruması ve bizlerin de sağlıklı beslenebilmesi açısından oldukça önemli hale geliyor. Özellikle Active Humidity teknolojisi ile sağlanan nem kontrolü sayesinde ürünlerin taze saklama süresi dört katına çıkabiliyor.
Evler değişiyor, buzdolapları renkleniyor…
Pandemi sonrası artan ve pek çok iş alanında kalıcı olacak gibi duran “evden çalışma” modeli, yaşam alanlarımızla ilgili pek çok değişiklik trendini de beraberinde getirdi.
Evde daha fazla zaman geçirildiği için önceden pek o kadar önemsenmeyen ancak şimdi oldukça önemli hale gelen bazı yeni estetik ve foksiyonel ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başladı. Artık evlerimizde hem yuva sıcaklığını hem ofis işlevselliğini bir arada istiyoruz. Hal böyle olunca da örneğin; “Buzdolabımızın kapağı kırmızı olsa ne güzel olurdu” diyoruz. Eskiden bu durum ancak cihazı tamamen değiştirmekle mümkünken, şimdi Variostyle buzdolaplarımızın sadece kapı giydirmelerini değiştirerek bir anda istediğimiz renk buzdolabına sahip oluveriyoruz.
İlk yazı! bir türlü veda edemiyorum…
"İlk yazım olmasından mı? BSH’nin bitmez tükenmez inovasyonlarından mı?" bilemiyorum ama yazdıkça yazasım geliyor😊
Sizleri daha fazla meşgul etmeden, gururla, bir kez daha vurgulayarak bitireyim; “keşke” lerinize odaklanmış, tek yürek, tek beyin gibi çalışan binlerce BSH’li “Yaşam için Teknoloji” geliştirmeye devam ediyor. Üstelik bunu çevreye, doğaya ve birbirimize duyduğumuz büyük saygı ve sevgiyle, sürdürülebilirlik prensiplerine sadık kalarak yapıyor…
Biz bloggerlara da bunları tatlı tatlı anlatmak kalıyor…
Yeni bir yazıda buluşmak üzere, beğendiğinizi umarak, esenlikler diliyor, soru, yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Evde daha fazla zaman geçirildiği için önceden pek o kadar önemsenmeyen ancak şimdi oldukça önemli hale gelen bazı yeni estetik ve foksiyonel ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başladı. Artık evlerimizde hem yuva sıcaklığını hem ofis işlevselliğini bir arada istiyoruz. Hal böyle olunca da örneğin; “Buzdolabımızın kapağı kırmızı olsa ne güzel olurdu” diyoruz. Eskiden bu durum ancak cihazı tamamen değiştirmekle mümkünken, şimdi Variostyle buzdolaplarımızın sadece kapı giydirmelerini değiştirerek bir anda istediğimiz renk buzdolabına sahip oluveriyoruz.
İlk yazı! bir türlü veda edemiyorum…
"İlk yazım olmasından mı? BSH’nin bitmez tükenmez inovasyonlarından mı?" bilemiyorum ama yazdıkça yazasım geliyor😊
Sizleri daha fazla meşgul etmeden, gururla, bir kez daha vurgulayarak bitireyim; “keşke” lerinize odaklanmış, tek yürek, tek beyin gibi çalışan binlerce BSH’li “Yaşam için Teknoloji” geliştirmeye devam ediyor. Üstelik bunu çevreye, doğaya ve birbirimize duyduğumuz büyük saygı ve sevgiyle, sürdürülebilirlik prensiplerine sadık kalarak yapıyor…
Biz bloggerlara da bunları tatlı tatlı anlatmak kalıyor…
Yeni bir yazıda buluşmak üzere, beğendiğinizi umarak, esenlikler diliyor, soru, yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Onur Seçkin
BSH Servis Teknoloji Müdürlüğü Ürün Sorumlusu