1- Her şeyden önce kendi kariyerinizin kılavuzu olduğunuz gerçeğini benimseyin!..
Bu anlayışı benimsediğinizde kendi adınıza harekete geçmek için daha yüksek bir kontrol, beceri en önemlisi de “iç motivasyonunuzun yükseldiğini” hissedeceksiniz. Unutmayın, kimse kariyerinizi sizin kadar önemsemez, önemseyemez!.. O yüzden en çok neye değer verdiğinizi ne kadar iyi anlar ve işinizin içeriği ile bu değerler arasında ne kadar uyumlu bir bağ kurarsanız, kariyeriniz o kadar başarılı ve tatmin edici olur.
2- İşteki gelişiminizi takip edip işvereninize sağladığınız değerin bir kaydını tutmayı alışkanlık haline getirin!
Her günün sonunda bir-iki ya da her haftanın sonunda bir kaç dakika ayırarak öğrendiklerinizi, başardıklarınızı, yolunda giden şeyleri, üstesinden gelmeniz gerekenleri ve aldığınız geri bildirimleri bir yere kaydedin. Bunun motivasyon artırma veya bir tür ilerleme hissi sağlama yönünde inanılmaz faydaları vardır.
Yanı sıra, her hafta bu doğrultuda sergileyeceğiniz 5-10 dakikalık sistematik çabalar kısa süre içinde öz farkındalığınızı yükseltmek, kariyer hedeflerinizi iyileştirmek ve kattığınız değeri belgelemek açısından kullanabileceğiniz zengin bir malzeme arşivine dönüşecektir!
Bana inanın, bu tür bir arşive zaman içinde mutlaka ihtiyacınız olacak ve çok ama çok işinize yarayacak, yararını göreceksiniz…
3- Bu süreç şirketinizde resmileştirilmemiş olsa da kariyer hedeflerinizi yöneticinizle düzenli olarak konuşun.
- Şu anda yaptıklarınız, daha sonra yapmak istediklerinize hazırlanmanızı nasıl sağlıyor?
- Ne tür yeni deneyim ve beceriler bir sonraki kariyer hedefinize ulaşmanıza yardımcı olur?
Bu tür soruları size kimse sormasa da siz daima kendinize sorun ve yanıtlarını, fırsatlara erişiminizi sağlayacak insanlarla olumlu ve verimli ilişkiler kurarak bulmaya çalışın.
Buna bilinçli olarak, disiplinli bir çaba ve kararlılıkla zaman ayırın. Önemli başarılara imza atmış, özendiğiniz, takdir ettiğiniz kişilerden tavsiye, öneri istemekten çekinmeyin, her zaman, her fırsatta fikirlerini alın. Bu sayede değerli bir bilgi ya da bir fırsat için olanakları fark eder, fark edilir, şansınızı çoğaltırsınız.
İnsanların kariyer fırsatıyla karşılaşmamasının en sık rastlanan nedenlerinden biri; kimsenin, o kişinin ilgilendiği şeylerden, gönlünde yatan aslandan haberdar olmamasıdır! Şaşırtıcı değil mi? Ama bir o kadar da gerçek…
4- Sektörünüzdeki gelişmelere ve firmanızın stratejik yönetimine dikkat edin.
Şirketinizin esas yetkinlik ve yeterliliklerini (operasyonun, şirketin piyasadaki rekabet gücünü yöneten faktörleri) çok iyi anlayın ve daima bunların gelişmesinde önemli roller oynamaya gayret edin. Kısacası şirketinizin vizyon ve misyonunu tamamıyla anlayın ve içselleştirin. Kendi hayat amacınızla, yaşam vizyonunuzla paralellikler kurmaya çalışın. Maalesef pek çok kariyer insanı, genç çalışan (hatta epeyce kıdem sahibi olanlar dahi) bu çok ama çok hayati olan vizyon ve misyon meselesini web sitesinde ya da duvarlardaki bazı tabelalarda yazan kuru sıkı laflar gibi ezbere okurlar, derinlemesine anlamaz, algılamazlar.
Oysa onlar ve alt bileşenleri, şirketinizin büyüme alanlarında (proje bazlı da olabilir) yer almak için aradığınız kariyer yollarına çıkan tılsımlı işaretleri barındırırlar. Şirketinin stratejisini çözemeyen, kariyerini de başarıyla yönetemez… Bunlar birbirine sıkı sıkıya bağlı çok hayati hatlardır. Aman dikkat!..
5- Size enerji veren insanlarla çalışmanızı sağlayacak fırsatlar arayın!
En büyük kariyer motivasyonu; sizinle ilgilenen, akıllı, enerjik ve iyi iletişim kuran insanlarla çalışmaktır. Bu tür verimli fırsatlar siz onları gerçekten aradığınızda karşınıza daha sık çıkar! Enerjisi düşük, sizi aşağı çeken, olumsuz profillerden sadece kariyer yolculuğunda değil, yaşamınızın her boyutunda uzak durun. Bunca yıllık iş hayatımda olumsuz bünyelerden olumlu şeyler çıktığını hiç görmedim. Kuşkusuz hayat, iş dediğimiz süreçler sadece ve her zaman lay lay lom’larla geçmiyor. Pek çok aksaklık, zorluk vb. yaşanıyor, yaşanacaktır. Burada kritik olan ve anlatmak istediğim şey; olumsuzlukları yakınma ile değil, “Nasıl üstesinden gelebiliriz? Daha iyisi için ne yapabiliriz?” vb. gibi yapıcı sorgulama ve iş/güç birliğine açık, “biz” olarak yaklaşımla aşmaya, çözmeye çalışlarla bir arada olmaya çalışılmasıdır.
6- Konumunuzun bir üstünde olduğunuzu varsayarak düşünün ve durumu/konuyu ona göre değerlendirin, karar verin!
Bir üst yöneticinizin düşüncelerini iyice algılamanız sizin için karar anlarında çok önemlidir. Asla tek taraflı düşünmeyin. Mutlaka yöneticinizi, onu o şekilde davranmaya yönelten faktörleri derinlemesine tahlil edin, etmeye çalışın. Ve kararlarınızı “onun yerinde olsaydım ne düşünürdüm?” sorusunu yanıtlamaya gayret ederek alın! O konumdan düşünmek hem sizin için hem de şirketiniz için daha sağlıklı adımlar atmanızı sağlar. Buna popüler tanımı ile “empati” deniyor. Aslında sadece üstlerinize doğru değil, herkese karşı empatik yaklaşımı alışkanlık haline getirin. Çok yararını göreceksiniz.
Bitirirken, yeniden buluşabilmek umudu ile başarılı bir kariyer yaşamı dilerim. Soru ve/veya görüşleriniz varsa lütfen iletin.
Ve son olarak özlü söz kıvamındaki şu tavsiyem ile yazımı noktalamak isterim;
“Kariyer hayatınızda ruhunuzu nereye koyarsanız, bedeniniz de oraya mutlaka gelecektir…”
Semir Kuseyri
Bosch Türkiye Satış Direktörü