Hep aynı şeyi söylüyorum ama gerçekten 2018 de çok tempolu geçti… Hem iş hem özel hayat; neredeyse nefes almaya fırsat kalmayacak gibi aktı, gitti koca sene…
Hemen ve ilk önce belirteyim; kişisel olarak bu yılın en önemli konusu ve önceliği kızımın üniversiteye başlaması idi. Sınav olacak mı, olmayacak mı? İstediği bölüme, okula girebilecek mi, giremeyecek mi diye heyecanlar yaşadık ve sonunda biricik kızım istediği üniversite ve bölüme girdi. Şimdi yeni heyecanlara hazırız :) Yaşam böyle bir süreç. Biri biterken yenisi başlıyor ve günler, zaman hızla akıyor…
Ne demiş Mevlana?...
Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Evet, donmadan, durmadan akıp, inanıp, çok istemek ve çok çalışmak formülünün ne kadar işe yaradığını bir kez daha deneyimlemiş olduk ailecek…
Kendi kızıma ve tüm öğrenci evlatlarımıza, gençlere, kariyer mücadelesi veren iş insanlarına başarılar dileyerek ve “anneliğin-ablalığın şanındandır” diyerek söylemek istediğim birkaç şey var;
- Okul, bölüm, meslek, unvan vb. tabii önemli ama eskisi kadar değil. Bunlara fazla da anlam, beklenti yüklemeyin.
- Yaşam kalitenizi, kariyerinizi yükseltecek asıl faktörlerin en başında; ne kadar inovatif olacağınız gelecek.
- Yaratıcı, inovatif beyninizi besleyin, kışkırtın, bunun için çok ve disiplinli çalışın! Çünkü sizi daima, daha iyi bir aşamaya taşıyacak en önemli şey inovatif düşünmeniz, kesintisiz/verimli üretmeniz ve iletişiminiz olacak.
Niye böyle iddialı bir şey söylüyorum, kısaca açmak istiyorum;
İnovasyon; bir fikri hizmete ya da ürüne dönüştüren sürece deniliyor. “Yenilik” olarak Türkçeye çevirdiğimiz bu tanımı tam anlamak ve içselleştirmek o kadar kolay ve basit değil. Esasında içinde birçok irdelenmesi gereken konu gizli.
Ben pazarlamacıyım ve benim açımdan inovasyon dendiğinde aklıma gelenler şunlar mesela;
° Tüketicinin bir ihtiyacını karşılama ya da var olan bir sorununu çözme,
° Onun bu ihtiyacı karşılamak ya da sorununu gidermek için belli bir bedel ödemesine değer bir çözüm yaratma,
° Benzer çözümlerden hız, kullanım kolaylığı ya da anlaşılabilirlik olarak farklılık sunma,
° Rakiplerden koparak öne çıkma ve ilk olma,
° Bazen yepyeni bir kategori ya da ürünle pazar yaratma,
° Kimi zaman ise var olan bir çözümü sadece rakiplerden önce uygun bir hikâye ve/veya sunumla dile getirme ve tanıtma,
Eklemek istediklerinizi paylaşmanızı memnuniyetle bekliyorum…
Yıllardır bu sürecin her aşamasında aktif rol almış, öğrenmiş, öğretmiş bir inovasyon meraklısı olarak aslında çok yalın bir matematikle karşı karşıyayız demem gerekiyor…
Yani inovasyon öyle ille de çok karmaşık ve yepyeni bir şey olmak zorunda değil. Aslında pek çok durumda, inovasyon burnumuzun ucundadır. Sadece beklentimiz çok yüksek olduğu için basit ve kolay erişilebilir olanı görememe yanılgısına düşeriz!
İşin özü; müşterinizi iyi tanımak, anlamak ve onun faaliyette bulunduğunuz kategorideki kullanım alışkanlarını fevkaladenin fevkinde gözlemlemektir aslında.
O zaten, o basit çözülesi sorunun giderilmesi için sizden ürün, hizmet almaya dünden hazırdır, çünkü o sorundan ya da henüz farkında olmadığı ihtiyaçtan ötürü kaç kez zor durumda kalmışlığı, keşke demişliği ve herhangi bir şekilde işin içinden çıkamamışlığı vardır. Yani gidip onu bulmanızı bekliyordur zaten…
Buna dair o kadar çok örnek yaşadım ki… Örneğin ürünlerimizdeki en övündüğümüz inovasyonlardan biri “Reload” Yeniden Yükleme Fonksiyonudur.
Kısaca açıklayayım; çalışmakta olan yıkama programını istediğiniz zaman durdurup, makinenin kapağını açarak ilave çamaşırları çoraptan battaniyelere kadar geniş bir skalada makineye yerleştirebilme ve yıkamaya devam etme olanağıdır.
Bu çok basit görünen inovasyon aslında; tek eşi dışarda kalmış çorapları ya da renklilerin arasına sıkışmış beyazları bir sonraki yıkamaya kadar bekletmek kâbusunu ortadan zorunda kaldıran dâhiyane bir buluştur.
Biz bu özelliği makinelerimize çok erken aşamalarda eklememize rağmen iletişimini yeteri kadar kuvvetli ve dikkat çekecek kadar yapmayı ihmal ettiğimizi yıllar sonra fark ettik.
Aslında yıllardır zaten var olan bu hayat kolaylaştırıcı özelliğimizi vurgulayan pazarlama faaliyetleri, reklamlar, iletişim yapınca gelen muazzam ilgiden tabii ki de büyük ders aldık :)
Varmak istediğim nokta şu:
Yenilikçi olmak, daha iyisini, yararlısını, ucuzunu, verimlisini vb. bulmak, çok ufak detayları keşfetmek için bile büyük çabalar harcanıyor. Binlerce saat isimsiz kahramanlar laboratuvarlarda, sahada araştırmalar, denemeler yapıyorlar ve başarıyorlar.
Onca uğraş arasında bazen, ufacık dokunuşlarla insan hayatını kolaylaştıran basit gibi görünen ama büyük resimde çok büyük etkisi olan buluşlara yeteri kadar önem vermeyebiliyoruz. Bu da aslında o inovasyondan yararlanabilecek pek çok kişinin, o yeniliği, kolaylığı, faydayı duymasını engelliyor.
Burada kilit nokta; birçok kişi tarafından doğru ve çok tanıdık algılanabilecek buluşun hikâyesini, ürün üzerinde ya da hizmet özelinde ilgi çeken bir sunumla paylaşmak gerekir.
Daima, inovasyonun ticari başarıya dönüşmesini, bu bağı iletişimle, pazarlama faaliyetleri ile kurmayı önemsemeli, önceliklendirmeliyiz. Hem inovatif ürün-hizmet geliştirmek hem de inovasyonun iletişimini de yaratıcı biçimlerde yapmak, inovasyona gönül vermiş beyinleri, yürekleri teşvik eder, markamıza güveni, bağlılığı arttırır.
Günümüz müşterileri daha çok kapalı mekânlarda ve bir takım ekranların karşısında zaman geçiriyorlar. En fazla haberi, intibaı o ekranlardan alıyorlar. Ancak öğrendiklerini hala birbirlerine aktarıyorlar. Ve en çok da tavsiye ya da eleştiriden etkileniyorlar, en yakınlarından fikir, bilgi alıyorlar. Kısacası kulaktan kulağa pazarlama aslında değişik formlarda olsa da aynen etkisini sürdürüyor. Müşteri tercihinde hala en etkili faktör.
O yüzden akıllarda kalıp, kulaktan kulağa, ekrandan ekrana tavsiye edilecek şekilde inovasyondan ve inovasyon iletişiminden sonuna kadar yararlanın, yararlandırın…
Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle hoşça kalın ve beni takip edin, görüşlerinizi paylaşın.
Görüşmek üzere…
Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu
Head of Regional Brand Management Bosch