Üniversitenin ilk yıllarında blog yazarlığının yaygınlaşması o dönemde birçok arkadaşımın olduğu gibi benim de dikkatimi çekti. Önceleri birkaç blog okumayla başlayan bu merak daha sonra küçük denemelerle devam etti. Çeşitli mahlaslarla farklı blog hesaplarında kısa kısa yazılar yazmaya başladım.
Artarak süregelen blog yazarlığı, düşüncelerini yazarak da anlatmaya çalışan bir insana dönüştürdü beni. Çevremdekilerin de dikkatini çekmeye başlayan bu ilgim, çeşitli iş tavsiyelerini ve yönlendirme söylemlerini de beraberinde getirdi… İlk başlarda çoğu insanın kafasındaki yargı; eğer yazmak işinin bir parçası değilse, düşüncelerini yazmanın kimsenin dikkatini çekmeyeceği idi…
Bunlardan mı etkilendim bilemiyorum ancak, üniversite bittikten sonra iş arayışı sürecinde bir süre, gerçekten benim de aklıma yazmak pek gelmedi. Sonrasında BSH tarafından iş görüşmelerine davet edildim ve BSH Kurumsal Blog’u keşfettim!
BSH’de çok farklı kademede ve görevde çalışan insanın yazdığı blogda; şirket, çalışma ortamı, işle ilgili ya da iş dışı aktiviteler hakkındaki samimi, içten paylaşımlar çok dikkatimi çekti. Benim için önemli ve olumlu birer argümana dönüştü. Yazıların böylesine bir platformda üstelik yıllardır disiplinle ve keyifle paylaşıldığını algılamam şirketin çalışanlarının düşüncelerine ne kadar değer verdiğini fark etmemi sağladı.
Bu duygular içinde iken BSH ailesine katıldıktan tam bir ay sonra inbox’ıma düşen “BSH Türkiye Kurumsal Blog’un Yeni Yazarı Olmaya Hazır Mısın?” maili bir anlamda bana “hoş geldin” mesajı gibi oldu.
Tabii ki hemen “EVET!..” dedim ve bu yazıyı kaleme aldım.
Hoş buldum! Aranıza katıldığım için çok mutluyum :)
Lütfen beni izlemeye ve yazılarımı okumaya devam edin. Hatta sorular sorup, yorumlar yaparak bana yazı fikirleri, yeni bakış açılarını sizlerle irdeleme fırsatı verin… Bakalım nelerden bahsedeceğiz birlikte? Burası sadece benim değil, hepimizin…
Görüşmek üzere…
Çağlar Semih Güder
İnsan Kaynakları Sorumlusu