Pandemi süresince evde geçen zamanlardan sonra, yavaş yavaş kontrollü, yeni normal hayata geçerken ben de Bosch bayilerimizin saha ziyaretine çıktım. Sokaklarda dolaşmayı özlemişim diye keyifli keyifli yürürken anneannem yaşlarında tatlı bir hanımefendi beni durdurdu ve yardıma ihtiyacım var tonlaması ile nazikçe;
- “Oğlum bakar mısın? Instagram’a giremiyorum! İnternetim, paketim falan da var. Genel bir sorundan mı kaynaklanıyor acaba?“ diye son derece doğal bir şekilde soruverdi. Benim de kafamdan anında;
gibi düşünceler geçti, ufak bir şaşkınlık yaşadım.
Her ne kadar zamanın, alışkanlıkların, nesillerin tercihlerinin ve teknolojiye yatkınlıklarının çok farklılaştığını, geliştiğini söylesek, kabullensek de çoğumuz hala bu tip sahnelerde benzer reaksiyonlar veriyoruz. En azından ben bu hallerimizi tamamen içselleştiremedim herhalde...
Evet, zorlu geçen günlerden sonra yaşam yine son sürat devam edecek ve bizler yeni normale, pandemiden dolayı epeyce değişen hayata tam anlamı ile karıştığımızda acaba daha başka neleri yadırgayacağız?
Şimdi pek çok şeyi özledik tabii… Oysa eminim, eski (hatta daha da hızlanmış) tempoya girince de “Ne güzeldi ama, bir de sıkıldık diye yakınıyorduk.” diye düşüneceğiz. İnsanın bir türlü yerinde duramayan, değişken duygu durumlarını yansıtacağız.
Gerçekleşmesi için çok daha uzun seneler gerekecek olaylar, uygulamalar, gelişmeler, aylara hatta günlere sığmaya başladı.
Neresinden bakarsak bakalım, pandemi birçok firmanın dijitalleşme hamlesini en az 5-6 yıl öne çekti. Ofis kavramı, iş yeri ortamı, çalışma koşulları değişince iş hayatına dair farklı kültürler, kurallar, beklentiler gelişmeye başladı. Robotlar, yapay zekalı yardımcılar, çalışanlar aramıza daha hızlı katılır oldu. E-ticaret ve uzaktan eğitim, şirket ve kurumları son on yılda kat edilemeyen gelişmeleri bir yıla sığdırdılar. Ve bunun gibi bir çok yeni gelişme neredeyse 8-9 ayda hayatımıza entegre oldu.
Bu süreçte BSH olarak bizler de dijitalleşmeye öncülük eden firmalardan birisi olduk. Home office ortamına uyum sağlayacak bir alt yapı geliştirdik; tüm iş süreçlerimizi birbirine bağlantılı olarak, gecikmeler yaşatmaksızın, zincir olarak uç uca bağladık. Bayi teşkilatımız ile devamlı iletişim halinde olarak bayilerimizi de bu sürece dahil ettik. Yetkili satış noktalarımız ile yoğun çalışmalarımız sonucu, müşterilerimizin evlerinden çıkmalarına gerek kalmadan, 48 saatte teslimat yapılmasını sağladık ve bunu bizler için artık standart bir uygulamaya dönüştürdük.
- “Oğlum bakar mısın? Instagram’a giremiyorum! İnternetim, paketim falan da var. Genel bir sorundan mı kaynaklanıyor acaba?“ diye son derece doğal bir şekilde soruverdi. Benim de kafamdan anında;
- Allah Allah her şey ne kadar hızlı değişmiş! (Aslında gözlerimizin önünde değişti.)
Bu yaşta teyzeler, amcalar genelde adres sorar, “Evladım karşıya geçmeme yardımcı olur musun?” der ya da paketinin taşınması için yardım rica ederdi.
gibi düşünceler geçti, ufak bir şaşkınlık yaşadım.
Her ne kadar zamanın, alışkanlıkların, nesillerin tercihlerinin ve teknolojiye yatkınlıklarının çok farklılaştığını, geliştiğini söylesek, kabullensek de çoğumuz hala bu tip sahnelerde benzer reaksiyonlar veriyoruz. En azından ben bu hallerimizi tamamen içselleştiremedim herhalde...
Evet, zorlu geçen günlerden sonra yaşam yine son sürat devam edecek ve bizler yeni normale, pandemiden dolayı epeyce değişen hayata tam anlamı ile karıştığımızda acaba daha başka neleri yadırgayacağız?
Şimdi pek çok şeyi özledik tabii… Oysa eminim, eski (hatta daha da hızlanmış) tempoya girince de “Ne güzeldi ama, bir de sıkıldık diye yakınıyorduk.” diye düşüneceğiz. İnsanın bir türlü yerinde duramayan, değişken duygu durumlarını yansıtacağız.
- Ev hayatının huzur veren sıcak atmosferi
- Serbest kıyafetle katıldığımız, alt eşofman, üst gömlek toplantılar
- Düzenli yemek molaları ve Bosch Türk Kahve Makinesi ile leziz kahve saatleri
- Trafikten artan zamanların uykuya, özel meraklara ya da spora kaydırılması
gibi günümüzün avantajlarını, yorucu kalabalıklardan bunaldığımız ilk anda sıralayacağımıza eminim.
2020 Mart ayından bu yana hayatımızı, dünyamızı eve sığdırmayı öğrendik ve zorlansak da uyum sağlamayı başardık.
gibi günümüzün avantajlarını, yorucu kalabalıklardan bunaldığımız ilk anda sıralayacağımıza eminim.
2020 Mart ayından bu yana hayatımızı, dünyamızı eve sığdırmayı öğrendik ve zorlansak da uyum sağlamayı başardık.
İşte zaman böyle akarken; dünyamızda yaşanan dijital gelişmeler de beklentilerin üstünde bir ivme ile iyice hızlandı, yayıldı, farklılaştı.
Neresinden bakarsak bakalım, pandemi birçok firmanın dijitalleşme hamlesini en az 5-6 yıl öne çekti. Ofis kavramı, iş yeri ortamı, çalışma koşulları değişince iş hayatına dair farklı kültürler, kurallar, beklentiler gelişmeye başladı. Robotlar, yapay zekalı yardımcılar, çalışanlar aramıza daha hızlı katılır oldu. E-ticaret ve uzaktan eğitim, şirket ve kurumları son on yılda kat edilemeyen gelişmeleri bir yıla sığdırdılar. Ve bunun gibi bir çok yeni gelişme neredeyse 8-9 ayda hayatımıza entegre oldu.
Bu süreçte BSH olarak bizler de dijitalleşmeye öncülük eden firmalardan birisi olduk. Home office ortamına uyum sağlayacak bir alt yapı geliştirdik; tüm iş süreçlerimizi birbirine bağlantılı olarak, gecikmeler yaşatmaksızın, zincir olarak uç uca bağladık. Bayi teşkilatımız ile devamlı iletişim halinde olarak bayilerimizi de bu sürece dahil ettik. Yetkili satış noktalarımız ile yoğun çalışmalarımız sonucu, müşterilerimizin evlerinden çıkmalarına gerek kalmadan, 48 saatte teslimat yapılmasını sağladık ve bunu bizler için artık standart bir uygulamaya dönüştürdük.
Tabii ki üniversiteli gençlerimizi de unutmadık. 2012 yılından bu yana her sene gerçekleştirdiğimiz Generation BSH etkinliğimizi de hızla online platforma taşıdık. Genç yeteneklerle sanal ortamda buluşarak kariyer yollarında atacakları ilk adım için onlara yol gösterdik.
En kısa zamanda tamamen normalleşmeyi dilemekle beraber, bu pek o kadar çabuk olmasa da özünde hayat her şeye rağmen güzel, her ortamda yapılabilecek pek çok güzel şey ve olumlu sayısız seçenek var, onlara odaklanalım diyerek yazımı bitirmek istiyorum.
Kalın sağlıcakla…
Yaşanan tüm bu zorlu şartlara rağmen, enerjisini, motivasyonunu hiç yitirmeyen liderlerle dijitalleşmeye uyumu son derece titizlikle kurgulayan ve uygulayan bir firmada çalışmak insana kendini güvende hissettiriyor ve geleceğe dair umut veriyor.
En kısa zamanda tamamen normalleşmeyi dilemekle beraber, bu pek o kadar çabuk olmasa da özünde hayat her şeye rağmen güzel, her ortamda yapılabilecek pek çok güzel şey ve olumlu sayısız seçenek var, onlara odaklanalım diyerek yazımı bitirmek istiyorum.
Kalın sağlıcakla…
Yüksel Emre Baran
Kuzey Anadolu Bölge/Perakende Satış Yöneticisi