İki yıldan fazladır sizlerle birlikteyim. Harika geri dönüşler, paylaşımlar, katkılar alıyorum. Çok şey öğreniyorum. Türlü hallerimi yazıyor, çıkardığım dersleri, deneyimlerimi, fark ettiklerimi filtrelemeden paylaşıyorum. Yüksek tempoda, global bir iş ortamında çalışan ve iki çocuk annesi bir kadın olarak evden, çocuklardan bahsediyorum. Hani bir gün, ileride Berke ve Kerem’i görürseniz “Biz sizin küçüklüğünüzü biliriz. Ne haylazdınız ama! Elimizde büyüdünüz” deseniz yeridir. İki oğlumun da gelişim adımlarına, huyuna, suyuna bunu söyleyecek kadar hâkim olduğunuza inanıyorum :) 

Kısacası artık öğrendiniz. Eve gidip, anne moduma geçtiğim anda sanki aksiyon filmlerinden fırlamış gibi yaşayan iki erkek çocuk ve bir de onlara tüm enerji genlerini transfer etmiş babaları ile “kariyer de yaparım, çocuk da” iddiasına tüm gücümle destek veriyorum. Hal böyle olunca o iki enerji topunun full time evde olacağı, gezmek, maceralar yaşamak isteyecekleri sömestr dönemi geldiğinde aklımdan geçen tek kelime “İMDAAT!” oluyor. 

Şu anda bu dönemi idrak etmekte olduğumuz için genel ruh halim ebruli:) Baştan belirteyim ve geleneksel ev halleri özetime geçeyim; 

1) Gençlerin ikisi de çok iyi karneler getirdiler. Mutlaka yaratacakları sömestr  vukuatlarında hafifletici sebep olarak kabul edip, güzel bir tatil yaşatmaya çalışacağız.

2) Büyüdüler ve karneler de iyi ya! Tüm ev kuralları yerle bir!  Gece geç yatılıyor, oyun literatürünü zorlayacak keşifler yapılıyor… Gel tezkere gel der gibi “çal okul zili çal” diyerek okulun açılacağı günleri iple çekiyoruz…

3) Hiperaktif bünyelerini dengeleyeceği, sanatsal kabiliyetlerini geliştireceği için hevesle başladığı gitar derslerine Kerem, piyanoyu da ekledi.  Kardeşi ile bazı şeyleri birlikte çalmayı denediler. Bu müzikal ataklar ailecek hepimizi gayrete getirdi. Epey de güzel oldu. Hatta hızımızı alamadık, ben bile yeniden piyanoya başladım. Melodilerin büyülü yapısı hepimize çok iyi geldi. Dinginlik anlarımızın ortak buluşma nedeni oldu. İnşallah sürdürürler ve umarım kişisel gelişim için en önem verdiğim alanlardan bir olan müzikteki gelişimimizi ve odağımızı maile sürdürebiliriz…

4) Kaymadan olmaz! Gençleri sömestrin ikinci haftasında kayağa götürmeyi planlıyoruz. Oradaki maceralarımızı daha sonra paylaşırım deyip, yazının başlığına konu olan büyük, harika projemizi anlatmaya geçeyim…

Hayallerim çizgide saklı…Picasso’nun “Her çocuk artist olarak doğar, sonra biz onları eğitir, yaratıcılıklarını  öldürürüz!” sözü, 

Ünlü TED konuşmacısı Ken Robinson’un  “Okullar yaratıclığı öldürüyor! ve Öğrenme Devrimi Şart!” başlıklı, yıllardır en çok izlenenler listesinden inmeyen müthiş videoları 

Geleceği düşünürken beni en çok etkileyen, sarsan sözler ve vidolardır diyebilirim... 

O yüzden çocukların yaratıcılığını kışkırtacak, açığa çıkarmalarına yardımcı olacak her türlü projeden, fikirden büyülenirim. Heyecan duyar, umut dolarım. Allah'a çok şükürler olsun ki buna büyük önem veren, bu konularda çok hassas bir şirkette çalışıyorum. 

Örneğin BSH Türkiye her yıl pek çok çocuğu fabrikalarında, Ar-Ge Merkezinde ağırlar. Onlara tasarım dersleri verir, hayallerini dinler, çizdirir, aslında her şeyin ufacık bir hayalle başladığını anlamalarını, deneyimlemelerini sağlar. Yukarıdaki söylemlerin tersini yaratmaya gayret eder. Bu yöndeki çabalara gönülden katkı verir, katılır. 

İşte bu doğrultuda, geçtiğimiz haftalarda Özel Sezin Okulu ile beni çok gururlandıran ve mutlandıran bir aktivite yaptık. Özel Sezin Okulu öğrencileri ‘Hayallerim Çizgide Saklı’ projesinde hayallerini özel tasarımlara dönüştürdüler ve geleceğin buzdolabını tasarladılar. Öğrencilerin hayal gücünü yansıtan, bizim hayal etme sınırlarımızı zorlayan çizimleri, 17-18 Ocak tarihlerinde Galata Rum İlkokulu’nda sergiledik. 

Çoluk çocuk, veliler, meraklı herkes ile sergi değil, adeta mini bir festival yaşadık. 3. ve 12. arası sınıflardaki 139 öğrencinin katıldığı ‘Hayallerim Çizgide Saklı’ adlı teknoloji ve tasarım projesinin son adımında çocukların tasarladıkları buzdolaplarının somut maketleri teşhir edildi. ‘Tasarım odaklı düşünme’ modeliyle gerçekleştirilen projede öğrenciler, kendi ihtiyaçlarını da gözeterek yaratıcılıklarını yansıttılar ve bugünün buzdolaplarını geleceğe taşıyan harika fikirler yarattılar…

Projenin ön hazırlıkları bir yıl sürdü, dört aşamada tamamlandı!Ön hazırlıkları bir yıl süren proje dört aşamalı olarak gerçekleştirildi. 

1- Projede çocuklar öncelikle tasarımla ilgili çeşitli eğitici filmler izlediler . 

2- Ardından BSH’nin Çorlu–Çerkezköy’deki üretim tesisini gezerek, tasarımdan, evlere kadar buzdolabının üretim süreçlerini ve tüm aşamaları yakından gördüler. 3- Üçüncü aşamada ise BSH Grubu Bosch Baş Tasarımcısı Robert Sachon, İstanbul’a gelerek, çocuklara tasarımın altın kurallarını anlattı. Öğrenciler, Sachon eşliğinde yaş gruplarına ayrılarak, tasarım odaklı düşünme metodunu uygulayan atölye çalışmaları gerçekleştirdiler. Bu atölyelerde hayallerindeki buzdolabının ve ev aletlerinin tasarımlarını çizerek yorumladılar. 

4- Son aşamada ise 3-12. sınıf öğrencileri, Görsel Sanatlar dersinde sergide yer alacak iki ve üç boyutlu buzdolabı tasarımlarına son hallerini oluşturdular. BSH Ar- Ge ekibi, yapılan tasarımlar arasından seçtikleri fikirleri bir araya getirerek iki farklı buzdolabının prototipini üretti ve hayaller önce çizgilere, sonra da sergilenen somut prototiplere dönüştüler…

Sachon: “Dizayn takımımla çocukların hayallerini gerçekleştireceğiz”

Çocukların yaratıcılığının sınırının gerçekten çok şaşırtıcı olduğunu vurgulayan BSH Grubu Bosch Baş Tasarımcısı Robert Sachon

- Gelecek nesillerin bu potansiyelini görmek mutluluk verici. Tüm dünyadaki okulların programında böyle bir organizasyonun yer almasını ve bu uygulamanın da bizzat bir parçası olmayı isterim. Buradan söz veriyorum ki, dizayn takımımla birlikte çocuklarımızın bazı yaratıcı fikirlerini hayata geçireceğiz. Ayrıca projemize tasarımlarıyla katılan tüm öğrencileri tebrik ediyorum. Projede emeği geçen tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum” dedi.Çocuklar klasik buzdolabını sıkıcı buluyor; internete bağlanan ve konuşabilen eşyalar hayal ediyor…

Öğrencilerin çizimlerinde öne çıkan tasarımlar arasında; 

- Kalori kontrolü yapabilen, çöp öğüten, şeffaf, tabletle sipariş verilebilen ve yiyeceklerin son kullanma tarihini hatırlatan tasarım fikirleri bulunuyor. 

BSH baş tasarımcısı Robert Sachon öğrencilerin gerçekleştirdikleri workshop sonrasında ortaya çıkan tasarımlara dair şu ilginç saptamaları paylaştı:  

- Yüzde 78,5’i internete bağlı, uyarı veren akıllı buzdolaplarıydı. 

- Bunun yanı sıra grup çalışmalarında öne çıkan bir diğer özellik de buzdolaplarının yüzde 42,9’unun şeffaf cam kapaklı olmasıydı. 

- Tasarımların yüzde 21’inde ise LED ışık, kapaktan sıcak ve soğuk içecek sağlama özelliği yer aldı. 

- Tasarımsal farklılığın yaş küçüldükçe daha belirginleştiği projede; konuşabilen buzdolabı isteyenlerin yüzde 100’ü ve 

- Farklı şekillerde tasarımların yüzde 85,5’i de 8.sınıf ve altında okuyan öğrenciler tarafından yapıldı. 

- Çocukların yüzde 21’i buzdolaplarının televizyon, fırın gibi çok fonksiyonlu olmasını isterken, 

- Buzdolabının çay, kahve, meyve suyu vermesini isteyenlerin oranı yüzde 12,9 oldu. 

- Yemek pişirmesi ve ısıtmasını isteyen çocukların oranı yüzde 11,5 iken, 

- Buzdolabından müzik dinlemek isteyenlerin oranı yüzde 9,4 oldu. 

- Tasarım 139 öğrencinin  yüzde 49,6’sı ise klasik görünümlü beyaz ve dikdörtgen bir buzdolabı hayal etmiyor.  

- Çocuklar robot, yıldız, daire, kedi gibi farklı şekillerde tasarladıkları buzdolaplarından kendilerine arkadaşlık etmesini ve istedikleri yiyecekleri kendilerine sunmasını bekliyor.

- Öğrencilerin yüzde 14’ü buzdolabının konuşabilmesini hayal ediyor. 

- Şifreleme sistemi hayal eden çocukların oranı yüzde 8,6, 

- Renkli ve renk değiştirebilen olmasını isteyenlerin oranı yüzde 7,9. 

Ve videolar; 

Bu küçücük çocukların yaratıcılıkları, sınır tanımaz hayal dünyaları ve geleceğe bakış açıları beni çok ama çok etkiledi. 

Hadi yazıyı burada sonlandırıp, sözü onlara bırakalım. Neler söylemişler, “Çocuklardan Büyüklere Tasarımlar “Hayallerim Çizgide Saklı” Proje videolarını izleyelim; 

Buzdolabı Tasarımları > http://youtu.be/bQJ6QKH8dTU 
Hayalimdeki Buzdolabı > http://youtu.be/70gL0UBMN6w
Tasarım Nedir? > http://youtu.be/YJ_TcvNZ9nQ
BSH Grubu Bosch Baş Tasarımcısı Robert Sachon Sunumu & Workshops> http://youtu.be/4ACX0az0kOE
Biliyorsunuz BSH olarak dünyanın, Türkiye’mizin, şirketimizin ve aslında hepimizin geleceği adına iyi şeyler yapmanın inovasyon ve Ar-Ge’den geçtiğine inanıyoruz. Tüm şirket felsefemiz, sürdürülebilirlik adımlarımız bu tutkuyla şekilleniyor. 

Ve bu yolda ilerlerken gençlerin ve çocukların yaratıcılıklarını özgürce geliştirmelerine yardımcı olmak, onların hayal güçlerinden beslenmek, bizi son derece mutlu ediyor, yaptığımız şeyleri anlamlı kılıyor. Sonuç olarak yaratıcılığı desteklemeyi doğal, kendiliğinden oluşan, büyüyen sosyal sorumluluğumuz, en önemli insanlık, vatandaşlık  vazifemiz haline getiriyor. 

Gelişmişlik endekslerinde, refah sıralamalarında yukarılarda olan toplumlar ne tesadüftür ki Ar-Ge ye verilen önemde, buluş, patent vb. sıralamalarında da daima en üst sıralarda. 

Gelişmek için Ar-Ge şart! 

İşte aslında bütün mesele de burada… Daha gelişmiş bir toplum, ülke olmak için her şeyden önce “daha iyisini araştırmayı, geliştirmeyi, yaratıcı ve tasarımcı düşünmeyi, yeteneklerini çok çalışarak geliştirmeyi doğal sayan” bir ülke haline dönüşmeliyiz. 

Projemizi büyüterek devam ettirmek ve ülkemize Ar-Ge konusunda, destek olmak, kendimizi geleceği daha iyi şekillendirmek üzere bu konulara adamak istiyoruz.

Bitirirken, tüm çocuklara harika bir sömestr diliyor ve sevgiyle kucaklıyorum…

1 Mart Gelecek Günü’ne Davetlisiniz! 

Herkesi yine Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleştireceğimiz ve ana sponsoru olduğumuz Gelecek Günü’ne davet ediyorum. Lütfen not edin! 1 Mart’da yine Gelecek Günü’ndeyiz. Geleceği Kutlayacağız :) Üstelik burada anlattığım tasarımların çoğu, yani Hayallerin Çizgide Saklı Sergisi de orada olacak. Sakın kaçırmayın!  Geçen yıl neler olmuş, buradan göz atabilirsiniz (Fotoğraflar).

Bir sonraki yazımda, buluşuncaya kadar hoşça ve online kalın. Lütfen soru, yorum, katkı yapın, varsa yazılarınız paylaşın (konuk blogger ağırlayabilirim). 

Beni buralarda yalnız bırakmayın. Mesajlarınızı heyecanla bekliyorum!

Esen kalın…

Burçin Girit
BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi / Türkiye, Orta Doğu, Afrika, BDT, Hindistan ve ASEAN Ortadoğu Bölgesi’nden Sorumlu Kurumsal İletişim Direktörü