12 yıldır keyifle ve gururla çalıştığım şirketim BSH Grup; 60.000'den fazla çalışanı, 38 fabrikadan oluşan üretim kapasitesi ve yaklaşık 50 ülkeyi kapsayan dağıtım, satış ve pazarlama gücü ile ev aletleri endüstrisinin küresel liderleri arasında yer alan bir dev. 

Ürün portföyünde Bosch, Siemens, Gaggenau, Neff ve ilaveten Türk pazarına mahsus Profilo olmak üzere pek çok tanınmış marka bulunuyor. Bunların yanı sıra geleceğe köprü olan ve ekosistem ya da servis markalarımız olarak nitelediğimiz Home Connect ve Kitchen Stories de son yılların yükselen yıldızları olarak hepimizi heyecanlandırıyor. Ürün ve hizmetlerimiz her geçen gün gelişiyor, yeni başarılara imza atıyoruz. Kısacası geçmişinden aldığı güç ve deneyimle geleceğe emin adımlarla yürüyen büyük bir organizasyonun, ailenin, yani BSH’nin parçasıyım. Benim gibi dünyanın her köşesinde “BSH’liyim, biz BSH’liler vb.“ diyerek gururla söze başlayan ve şevkle çalışan binlerce iş arkadaşım var. 

Biz BSH’liler, vizyon ve değerlerimizi tek bir kişiymiş gibi içselleştirmiş olarak modern teknoloji trendleri ve yenilikler sayesinde tüketicilerimiz için evdeki yaşam kalitesini iyileştirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken ürünlere odaklanmış gibi algılansak da aslında her birimiz, hangi bölümde veya görevde olursak olalım, geleceği şekillendirme sorumluluğumuzun ve insanları gülümsetme hedefimizin peşinden koştuğumuzun farkındayız. 

BSH’liler olarak işte böyle omuz omuza daha iyi bir geleceğe doğru ilerlerken ellerini tuttuğumuz bir grup daha var ki hepimiz için onların anlamları bambaşka, değerleri paha biçilemez kıymette. Büyük ihtimalle kimlerden söz ettiğimi anladınız… Çocuklarımızdan bahsediyorum. Geleceğimizi şekillendirecek, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini asıl gerçekleştirecek nesilleri, toplum ve çevre duyarlılığı yüksek çocuklarımızı kastediyorum. 

Tüm stratejilerimizin, ilkelerimizin ve değerlerimizin odağında olan geleceğe hazırlanmak BSH için o kadar önemli ki geçtiğimiz günlerde; 2017 yılında özellikle benim ve Türkiye ekibimizin inisiyatif alarak Çerkezköy Fabrika sahamızda başlattığımız ve bölgemizdeki en kapsamlı dijital okuryazarlık ve kodlama becerileri geliştirme programlarından biri haline gelen "Geleceği Kodlayanlar" global ölçekte de çok önemsenen ve takdir gören bir proje olarak ilan edildi. BSH Gruba ait Global LinkedIn sayfasında projemiz, tüm detaylarıyla ve rol model gösterilerek dünyaya ve bölgemize anlatıldı. Haberi gördüğümde ne kadar gururlandığımı, mutlu olduğumu anlatmaya kelimeler yetmez. 

Grubumuzun bütün dünyaya açık ana sayfasında İngilizce olarak yer alan kapsamlı yazıyı kendi duygularımı da ekleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Hani bazen deriz ya “Kendim anlatsam bu kadar güzel toparlayamazdım.” diye. Tam öyle bir paylaşım olmuş, hazırlayanların eline sağlık. Malum, sosyal medya zaman tünelindeki içerikler hiç farkına varmadan akıp gidiyor. O yüzden mutlaka sizin ve aslında mümkün olan en fazla sayıda ebeveynin, öğretmenin, gencin de okuması için buraya, blog’a da aldım. 

Geleceğe hazırlanmak için kodlama bilmek artık çok önemli…
Yazının hemen başında görüşlerine yer verilen Nevşehirli 11 yaşındaki sevgili Elif Naz:

- Bu programa katıldım çünkü geleceğin işleri kodlama ile ilgili olacak. 

Tekirdağ’dan çalışmalara katılan 16 yaşındaki Beyza:

- Arduino'da LED'leri yakmayı ve çeşitli programlarda oyun kurabildiğim algoritmaları öğrendim.

Yine Tekirdağ’dan 16 yaşındaki İlayda:

- Makers Lab'ı herkese tavsiye ediyorum çünkü bana çok şey kattığını düşünüyorum. Bence aramıza katılmayı düşünen arkadaşlarımız da eğlenecek ve çok şey öğrenecek.

diyor ve aslında gençler bu cümleler ile her şeyi özetliyorlar. Gerçekten de program, gelecek nesilleri hızla değişen dünyamızda ihtiyaç duyacakları bilgi ve becerilerle donatmayı amaçlıyor ve bunu başarıyor. 

Bilişimsel okuryazarlık, gençlerin problem çözme becerilerini geliştirmeleri ve gelecek nesillere adil istihdam fırsatları yaratabilmek için kritik bir öneme sahip.

Bu nedenle proje kapsamında açılan ücretsiz MoT (Makers of Tomorrow – Yarını İnşa Edenler) online eğitim sitemiz sayesinde Kodluyoruz Derneği ile birlikte yarınları yaratacak olan 8-18 yaş arası çocuklara kodlama, elektronik, robotik, uygulama tasarımı ve geliştirme eğitimleri veriliyor ve çalışmalara özellikle de kız çocuklarının katılması teşvik ediliyor. 

BSH MoT laboratuvarlarında neler yapılıyor?
Kısaca MoT dediğimiz ve Türkiye’de bir fabrika içinde gerçekleştirilen bu tür ilk uygulama olma özelliği taşıyan BSH Makers Lab, Aralık 2017'den bu yana BSH Çerkezköy Yerleşkesi içinde yer alıyor. 

Şimdiye kadar Tekirdağ'daki 10 okuldan yaklaşık 2.500 öğrenciye ve 18 okuldan 112 öğretmene yüz yüze eğitim verilen ve yaratıcılığı teşvik eden bir eğitim alanı şeklinde tasarlanan laboratuvar; yüksek hızlı internet, üç boyutlu yazıcılar, Arduino'lar, M-botlar, dizüstü bilgisayarlar ve diğer birçok ileri teknolojiye sahip araçla donatılmış durumda. Pandemiden önce devlet okulu öğrencileri ve öğretmenleri her hafta MoT laboratuvar alanında hem eğitim alıyor hem de projeler gerçekleştirip, yarışmalara katılıyorlardı. COVID-19 kısıtlamaları başladığında eğitimlerimizin aksamaması ve çocuklarımızın geri kalmaması için hemen online düzene geçtik. Mart 2021 itibarıyla, BSH MoT online eğitim platformu ile 120.000'den fazla görüntülemeye ve 15.000 aktif kullanıcıya ulaştık. Kardeş okullar sayesinde Türkiye'nin çoğu dezavantajlı 25 ilinden 654 öğrenciye destek verdik. 

MoT; sürdürülebilir bir müfredat, multidisipliner yaklaşım ve donanımlı Kodluyoruz Derneği öğretmenlerinin yanı sıra BSH mühendislerinin rehberlikleri ile çocukların çok önemli beceriler kazanmasına yardımcı oluyor. Tüm katılımcılar kodlama ve yeni teknolojiler konusunda değerli uzmanlarla birlikte çalışıyorlar, inovatif fikirler geliştiriyorlar, yarışmalara katılıyorlar. 

Bir an önce her yıl yaklaşık 1.000 ilkokul, ortaokul, lise öğrencisinin ve öğretmeninin katıldığı eğitimlerimize yeniden yüz yüze devam edeceğimiz günleri iple çekiyoruz. (Video)

Peki ya başarılar?..
Örneğin bir grup MoT öğrencisi, görme engelli insanlar için buzdolabı tasarladı.

BSH Makers Lab’de eğitim alan ve aynı zamanda sponsor olduğumuz Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi  öğrencilerinden oluşan robotik takımımız, dünyanın en prestijli robotik turnuvası FRC (FIRST Robotic Competition)’a katılarak en iyi başarı ödüllerinden bir olan Rookie All Star’ı ve şampiyonluk için ABD'ye gitme hakkını kazandı. 

İş dünyasının saygın ödüllerinden biri olan Stevie Awards’ta Gümüş Stevie’yi; iletişim sektörünün saygın ödüllerinden Prida’da ise “sürdürülebilirlik iletişimi” kategorisinde ikincilik sertifikasını yine MoT projemizle kazandık. 

Bu yerel ve uluslararası başarılar, doğru fırsatlar verildiğinde gözden kaçan gençlik gruplarının ne kadar başarılı olabileceğini göstermesi açısından çok önemli oluyor ve hepimizin motivasyonunu müthiş yükseltiyor. 

Program; gelecek nesillerin yaratıcı potansiyellerini geliştirme fırsatı veriyor, pratik bilgi ve becerilerle donanmalarını amaçlıyor.

Dijital okuryazarlığın, gençlerin problem çözme becerilerini geliştirerek daha parlak bir geleceğe hazırlanmalarına yardımcı olacağına inanıyor, aslında bunu daha şimdiden somut örneklerle de gözlemliyoruz. 

Geleceğin BSH’lilerini yetiştiriyoruz…
Çerkezköy kampüsümüz bölgenin en önemli istihdam ve sosyalleşme kaynaklarından biri. Bu yüzden biz aslında MoT ile yerel halkın güçlendirilmesine de önemli katkılar sağlıyoruz, çünkü MoT eğitimi alan çocukların BSH’nin gelecekteki kıymetli insan kaynağının temelini oluşturacağına inanıyoruz. Marka aşkının bu kadar küçük yaşta başladığı bir ilişkinin parlak bir gelecek inşasında çok önemli roller oynayacağından eminiz. 

Ve evden haberler…

Geleceğin BSH’lilerini yetiştirirken evdeki iki delikanlıyı, yani oğullarımı da ihmal etmiyorum tabii. Eşimle birlikte, özellikle bu yıl LGS sınavına girecek küçük oğlum Berke’ye ekstra destek olmaya çalışıyoruz. Aslında özel ilgi ve anlayış, hem ergenlik hem de sınavlara hazırlık dönemleri pandemi stresine denk düşen sevgili Z’lerin tamamı için çok gerekli. Lütfen ebeveynler, akademisyenler, eğitimciler ve toplum olarak evlatlarımıza şefkat ve sevgiyle yaklaşalım. Buna gerçekten çok ihtiyaçları var. Aslında böylesine anormal bir dönemde çocuk ve genç oldukları için hepsini kahraman ilan etmemiz lazım… Yaşadıkları hiç kolay değildi ve üstelik sıkıntılar hala sürüyor…

Bir yandan da her şeye rağmen pandemi nedeniyle yaşananları talihsizlik olarak görmüyorum. Şu anda biz de onlar da tam olarak bu şekilde düşünemesek bile uzun vadede olan biten her şeyin; yeni nesillerin erken olgunlaşması, dünya ve çevre farkındalıklarının genç yaşlarda derinleşmesi için bir fırsat, hatta şans olduğunu idrak edeceğimizi düşünüyorum. Daima pozitif bakmaya devam o halde😊

Ve sonbahara güzel gelişmelerle giriyoruz… Müjde!.. Pandemi ile geçen çok zor 1,5 yılın ardından nihayet okullar açılıyor. Çoluk çocuk hepimiz müthiş heyecanlıyız. Sanki ilk kez okula gidiliyor, ilk kez çanta, kıyafet vb. hazırlığı yapılıyormuş gibi tatlı telaşlar içindeyiz. Eh bir de pandemi hala devam ettiği için haliyle onun tedirginliği de var. Neyse ki büyük oğlum Kerem ve yaşıtları için (15 yaş ve üstü) aşı hakkı tanındı ve çevremden gözlemlediğim kadarıyla yaşı tutan gençlerin çoğu da aşı oldu. Doğal olarak bu hepimizi çok rahatlattı. Umarım okullar açılmadan tüm öğretmenler, çalışanlar ve çocuklar aşılanma şansı elde eder, pandemi hız kesip yok olur ve bir daha okullar kapanmaz. 

Bir diğer iyi haber yine Kerem’den. Önceki yazılarımdan hatırlayanlarınız çıkacaktır; kendisi futbol kariyerine adanmış hayli sportmen bir profildir. Ve sonunda futbol antrenmanlarına tekrar başlıyor. Mutluluğunu tarif etmem mümkün değil. O kadar özlemiş ki eğer tüm takım arkadaşları da aynı durumda ve bu kadar bilenmişler ise bu yıl maçlar, turnuvalar oldukça çekişmeli ve hararetli geçecek demektir...
Evden son haberim ailemize henüz 3,5 aylık yaramaz ve sevimli bir bebek olan yeni kedimiz “Sputnik”in katılması. Şimdilik ondan önce yerini sağlamlaştırmış olan “Sürmeli” ile pek anlaşamasa da zaman geçtikçe suların durulacağına inanıyorum çünkü Sürmeli evdeki diğer can dostlarımız olan sevimli köpeklerimizle bile yıllardır barış içinde yaşıyor. Elbet bulacaktır Sputnik’le de anlaşmanın bir yolunu…

Son sözler…

Bitirirken Türkiye’den dünyaya örnek olacak nitelikte ve sürdürülebilir işler çıkarabilmenin mutluluğu ile yazının başlığına tekrar dönmek istiyor ve onunla da nokta koyuyorum; “Gençliğin başarısı bizim başarımız…” 

Hani çoğu zaman “Gençlik neden başarısız ya da gençlerin başarılı olması için ne yapmalıyız?” tarzında sorulara takılıyoruz ya… Galiba bakış açımızı hemen değiştirmemiz gerekiyor. Onlar başarılı olsun istiyorsak önce biz büyüklerin rol model olmayı başarması gerekiyor…

Yeni bir yazıda buluşuncaya dek hoşça kalın diyorum. 

Sevgilerimle…

Burçin Girit
BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi / Türkiye, Orta Doğu, Afrika, BDT, Hindistan ve ASEAN Ortadoğu, Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölgesi’nden Sorumlu Kurumsal İletişim Direktörü