Bahar nasıl geldi, geçti anlayamadık. Maskelerimizle, sterilizasyon, el yıkama, sosyal mesafe vb. önlemlerle kendimizi pat diye yaz başında buluverdik. Kontrollü olarak devreye alınan normalleşme süreci ile aylardır kapalı olan iş yerleri birer birer açılmaya başladı.
Uzun bir inzivadan ve durağanlıktan sonra hayata yeniden karışmaya çalıştık. Bir çok sektörde kuralların yeniden yazılmasını zorunlu kılan “Yeni Normale” merhaba dedik..
Şimdiden “ne yaşadık, neler oldu, değişti vb.” yi irdeleyen pek çok analiz yapıldı, rapor yayınlandı. Bu linkte “Küresel Covid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri”ni saptamak üzere yapılan bir araştırma var. Sizin de okumanızı öneriyorum.
Neleri anladık?
Bu yeni süreçte şüphesiz en büyük değişimlerden biri evlerde geçirilen zaman olurken evdeki yardımcılarımızın kıymetini daha iyi anlamaya başladık.
Örneğin; sokağa çıkma yasakları, sınırlamalar nedeniyle alışverişe çıkma sıklığımızı azaltırken, alışveriş başına aldığımız miktarları arttırdık. Doğal olarak evimizdeki hayat kurtaran geniş (XXL) hacimli buzdolaplarımızı daha bir sever olduk. Haftada ortalama 2.2 kez kullandığımız bulaşık ve çamaşır makinelerimizi 3 kat daha fazla, neredeyse her gün kullanmaya başladı
Bu
yüzden Siemens’in Sedef Avcı ve Kıvanç Kasabalı ile sınıfının en geniş
net hacmine sahip XXL buzdolabının entegre kameralı olan modeli “Camera in
the Fridge” için çektiği eğlenceli yeni reklam filmi çok
ilgi çekti. “En iyisi siz hiç risk almayın!..” deyişi dillere yerleşti. :)
Bir başka gelişme ise evimizde bir süredir çekişmelere sebep olan bir paradoksun yine Siemens’in üstün teknolojisi sayesinde çözümlenmesi oldu.
Efendim konu; çamaşır yıkamada kullanılması gereken ideal deterjan ve yumuşatıcı miktarı… Bir çoğunuzun evinde benzer ikilemlerin yaşandığından eminim…
Ben, hem alerjik hem de çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik nedenleriyle (Gelecek Elimizde) her zaman minimum deterjan kullanımı taraftarıyken, eşim (kuşkusuz o da sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyeti oldukça yüksek olmasına rağmen) %100 temizlik ve gönül rahatlığı için daima öngördüğüm miktardan hep daha fazla deterjan kullanılması gerektiğini savunuyordu. Bu konuda 2020 Şubat ayına kadar sadece, yalnızken yıkadığım çamaşırlarda kazanan ben oluyordum. :)
Ve nihayet Şubat ayı itibariyle ailemize katılan yeni Siemens çamaşır makinemiz WM12T6H0TR, sahip olduğu üstün İ-Dos (Akıllı dozajlama) teknolojisi ile konuyu gayet net ve bilimsel dayanaklarla sonsuza dek kapattı.
Evet, bu akıllı dozajlama teknolojisi sayesinde makinemizin haznesine deterjan ve yumuşatıcıyı her yıkama öncesi değil, tamamını tek seferde dolduruyoruz. Ardından yıkama programı seçimimize göre ihtiyaç duyduğu optimum deterjan ve yumuşatıcı miktarına kendi karar veriyor.
Sonuç; çamaşırlarımız tertemiz, eşim ve ben çok mutlu + dünyamız daha sürdürülebilir. :)
İstediğiniz yerden başlatabilir, kontrol edebilirsiniz…
Ayrıca bu ürünün Home Connect özelliği sayesinde, çamaşır makinenizi istediğiniz yerden (hatta marketteyken bile), dilediğiniz zaman akıllı telefonunuzdan yönetebilir, ne kadar deterjan ve yumuşatıcı kaldığını takip edebilirsiniz…
172
yıldır
“Gelecek Evinizde” sloganıyla geleceğin teknolojilerini evinize
getiren Siemens, yaşam kalitemizi arttırırken daha sürdürülebilir bir
dünya için yeni teknolojiler geliştirmeye devam ediyor.
Madem
olan oldu. O zaman hadi hayatın koşuşturmacasına ve bitmek bilmeyen yoğunluğumuza
bir süre olsun es verelim. Kendimizi, sevdiklerimizi doya doya dinleyip, bir
türlü ilgilenemediğimiz hobilerimize zaman ayıralım. Kısacası bu günlerin
kıymetini bilelim.
Çünkü; Gelecek elimizde, Gelecek evinizde...
Bu arada, artık yeni normalleri olan dünyanıza anlam katacağına inandığım keyifli ve düşündüren içerikler ile Serdar Kuzuloğlu’nun haftalık yayınladığı Zihnimin Kıvrımları podcast serisini takip etmenizi öneririm.
Hepimizi daha sağlıklı, daha mutlu yarınlara götürecek çabalar içinde olmak dileği ile yeni bir yazıda buluşmak üzere sevgiyle kalın.
Mustafa Çelenk
Siemens
Bayi Satış Yönetmeni