Bilim kurgu filmleri üzerinden geleceği hayal edenlerin, geleceğin ev aletleri dendiğinde –hayata etkisinin çok da büyük olmayacağını düşünerek- bu konuya dudak bükmeleri muhtemel. Ne de olsa “singularity”, her şeyi değiştirecek ve belki de bizi esir alacak(!) bir yapay zeka ya da tedavi edilmemiş hastalık bırakmayacak gen teknolojileri daha şaşırtıcı sonuçlar doğurur ve dolayısıyla ilgi çekici.
Hâlbuki böylesine çığır açan yeniliklerin genellikle büyük acılar ve felaketlerle geldiğini de unutmamak gerek. Eğer siz de benim gibi “barışçıl” bir gelecek hayali kuruyorsanız, ev aletlerinin geleceğimiz üzerindeki etkisi tahmin edeceğinizden çok daha fazla olabilir.
Geleceği kurgulamanın en güzel yollarından biri geçmişe dönüp bir kesit alarak buradaki değişimi incelemek ve bu değişimin etkisinden dersler çıkararak yola çıkmak olmalı.
Aşağıda TED’den erişebileceğiniz Hans Rosling’in videosu akıcı bir üslupla geçmişten bir zaman diliminde, bir çamaşır makinesinin hayatı radikal etkilere neden olacak şekilde nasıl değiştirdiğini anlatıyor. Çamaşır makinesi = kendinize ayıracak daha fazla zaman. Video bir ev hanımının kendine ayırdığı zaman ile nasıl yazar olduğunu, babaannenin ise –belki de kaybettiği zamana hayıflanarak- oturup hayranca bu cihazı nasıl seyrettiğini yeni neslin ağzından dinletiyor.
Zaman en değerli varlıklardan biri ve bunu düşünerek geleceğe baktığımda insanın daha fazla zaman kazanmasını sağlamak için kullanıcısıyla iletişim halinde, kendi zekasına sahip, günlük işleri kolaylaştıran öneriler veren ev aletleri gelecek kurgumda önemli bir yer tutuyor. Çamaşır makinesi adı verilen o zamanların radikal buluşu, adım adım gelişimini sürdürerek size daha da fazla zaman sağlamaya devam edecek.
Videoda öne çıkan bir diğer konu ise ne kadar çok insanın bu cihazlara erişmeye başladığı, yaygınlaşmanın kaçınılmazlığı ve bunun çevresel etkileri.
Teknoloji ev aletlerinin daha da ucuzlamasını sağlayarak her kesimin erişmesine imkân sağlıyor. Daha fazla insan elde yıkamadan kurtularak bu konforu yaşamak istiyor. Diğer yandan gelecekte artık herkesin sahip olacağı çamaşır makinesinin, eskiyle kıyaslanamayacak kadar tutumlu ve çevreci olması da kaçınılmaz. Aksi durumda, su tüketimi ve elektrik tüketiminin nasıl sürdürülemeyecek seviyelere çıkabileceğini ön görmek mümkün.
Dr. Conrat’da “Gelecek Günü” sunumunda bugün dünyadaki toplam enerji tüketiminin %21’inin evlerde gerçekleştiğini gösterip sadece 1998-2013 arasında BSH’nin geliştirdiği teknolojiler ile çamaşır makinesinde elektrik tüketimini tam %63, su tüketimini ise %31 azalttığını gösteriyor (60C Pamuklu program esas alındığında). Bu iyi bir haber!
Eğer bütün ev aletleri üreticileri, BSH gibi sürdürülebilir bir gelecek için daha tasarruflu ev aletleri teknolojileri gerçekleştirebilirlerse, daha fazla insan, daha ucuza daha çok zaman kazanacak ve bunun çevresel maliyeti en azından önemli ölçüde artmamış olacak.
Aksi durumu kurgulayan senaristler şimdiden gelecekten kesitler veren televizyon dizilerinde bile çevre kirliliğinden insanların ilkel çağlara yolculuk yapacak teknolojiler geliştirmek zorunda kalmalarını işlemeye başladı. İçecek su bulamamak, sokaklarda gaz maskeleriyle geziyor zorunda olmak da bir gelecek senaryosunun parçası. Bizim işimiz iyimser tahminlerin gerçek olması için çalışmak ve her gün yeni buluşlara imza atmak.
Video'yu izlemek için tıklayın