Bir varmış, bir yokmuş diye başlamak isterdim ama henüz Corona döneminin yokmuş kısmına gelemedik…


Çok şey öğrendik, çok değiştik, çok değiştirdik, çok düşündük, çok özledik, birlikte yaşadığımız sevdiklerimizle çok fazla vakit geçirme şansı yakaladık… 


Az yoktu bu dönemde. Her şeyi fazla fazla, çok çok yaşadık. Olumsuz görünmesine rağmen, kuşkusuz bu dönemin olumlu yönleri de vardı. 


Uzun süren COVID-19 sürecinde ben de yalnız olanlardandım. 


Yanımda hep birini aradı gözlerim. Bu kadar uzun süreceği ve hepimizin sürece bu denli alışacağı hiç aklıma gelmezdi. Aslında bu alışmak değildi, kabullenmekti. 


Kendimle uzun uzun sohbet etme şansı yakaladım. 


Siz de düşündünüz mü hayatımıza neler eklendi, nelerin çıkması şart oldu, hangi kavramlar ve tanımların anlamı değişti? 


Maskeyi bir kep gibi havaya fırlattıktan sonra neler yapmalıydık mesela? 


İlk olarak; maskelerin arkasında biriktirdiğimiz, saklı kalan gülüşlerimizi büyük kahkalarla göstermeliyiz. 


Sonra; doyasıya, bugüne kadar sahip olmadığımız en anlamlı ve büyük sarılmayı gerçekleştirmeliyiz. Sevdiklerim yakınımdayken bu kadar yabancı kalışımı hiç unutamayacağım. Önceden ne kadar kıymetli olduğunu anlayamadığımız o küçük anlara bile dönmeyi heyecanla bekliyorum.


Deniz kenarında, dostlarla kavuştuğumuz, upuzun, seslerin birbirine karıştığı, mesafenin düşünülmediği, rüzgarı ve kuş seslerini hissettiğimiz bir sofra hayal ediyorum… 


Sağlığın en ama, en değerli şey olduğunu tüm dünya anladı.

Pandemide aslında paranın, dinin, ırkın sağladığı hiç bir ayrıcalığın olmadığını anladık. Sonra özgürlüğün tanımı değişti hayatlarımızda ve bu süreçte daha önce ne kadar özgür olduğumuzu iyice fark ettik. Özgürlüğümün tadını doyasıya çıkaracağım gelecek planları yapıyorum şimdilerde. Sanırım siz de…


Yapılacaklar listem hazır…


Önce tüm sevdiğim insanlarla özlem gidereceğim. Sevdiğim kafeleri, caddeleri, şehirleri ve ülkeleri gezeceğim bir bir. Aborjinler gibi mutlu olmadığım günleri hayattan saymayacak, hayatıma eklemeyeceğim. Bunları düşününce mutlu oluyorum. Daha da mutlu ve umutlu günlerin bekleyişi içinde, garip bir şekilde huzurluyum.


Bir anlamda iş hayatımız ve özel hayatımız da COVID-19 testine girdi. 


Hepimizin sağlığı ve güvenliği için yepyeni kurallarımız oldu. Aslında bu yenilerin bazılarını pandemi bittikten sonra da alışkanlık haline getirmeliyiz. Hiç kuşkusuz bunların başında hijyen kuralları geliyor. Tüm dünya adeta hijyenik olmayı, temizliği yeniden öğrendi. Temizlik kurallarını bir bir hatırladı. İlkokuldaki gibi televizyonlarda el yıkama yöntemi tarif edildi. 


Sevdiklerimizi kaybetmemek için kurallara uymayanları utanmadan, sıkılmadan uyarmayı öğrendik. Uyku ve yemek yeme alışkanlıklarımız değişti. 


Büyük bir kısmımız trafik stresinden kurtulduk. Trafikte geçirdiğimiz zamanlar yanımıza, daha düzenli ve kaliteli uyku olarak kâr kaldı. Sanki artık daha sağlıklı besleniyoruz, en azından beslenmeye gayret ediyoruz, çünkü hangi uzmanı dinlesek “sağlıklı beslenme ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi” listenin en başında yer alıyor…


Özellikle pandemide, gıdaların besin değerlerini korumak daha da önem kazandı. Bu noktada, enerji tasarrufuna odaklanmış ve ileri teknoloji uygulamaları ile donanmış BSH çatısı altındaki markalarımızın buzdolaplarına olan talebin giderek artması, ürün ve hizmetlerimizin her geçen gün daha da fazla tercih ediliyor olması, insanlığa verdiğimiz hizmet açısından bizi çok gururlandırıyor.

2020, genç-yaşlı demeksizin, hepimizin teknolojiden bolca faydalandığı bir yıl oldu. Eğitimlere toplantılara ara verilmeden online devam edildi. Bazı toplantılara yüzümüzü güldüren minik misafirlerimiz de katıldı. Tam bir aile gibi olduk. Kim bilebilirdi ki bu kadar yoğun online bir hayatın pat diye yaşantımızın her alanına gireceğini. Sonunda hepimiz öğrendik, fena da gelmedi aslında…


Ancak ben hala yüz yüze, dokunarak ve hissederek olan iletişimi tercih edenlerdenim.


BSH ailesi olarak çalışanlarımızın sağlıklı ve güvende kalması için gerekli tüm tedbirleri büyük bir titizlik ve çeviklikle, çalışanlarımızın da bize verdiği destekle aldık. Çalışanlarımız korku ve endişeyle değil, güven içerisinde işlerine sarıldı. Üretimden servise, ofislerden sahadaki kahramanlara kadar her yerde işimize güvenle ve dayanışmayla odaklandık. 


Bundan sonrası için; kendi adıma hayatımıza yeni giren, hepimiz için daha iyi olan alışkanlıkları sürdürecek ve uygulayacağımı rahatlıkla söyleyebilirim. Sizlere de öneririm.


Sağlıklı ve güvende kalmanız, kalmamız dileğiyle iyi seneler…



Ayşe Mine Maldar

BSH İSG Enerji ve Çevre Birimi, İş Sağlığı Sorumlusu