Yeni yıl ile birlikte ister istemez yeni umutlar yeşeriyor içimizde, en azından bende durum böyle . Baktığınızda 24 saat ne değiştirir demeyin, ama aşağıdaki sözde de görebileceğiniz gibi bazen sadece  “yeni bir şeye başlamakta” bile yeterince keramet olabiliyor. Herşeyi son derece hızlı tükettiğimiz bir dünyada yaşadığımız düşünülünce iki yıl arasındaki fark sadece saatler dahi olsa yeni yılın neler getireceğine dair beklentiler nasıl da tavan yapıyor, değil mi? Geçen yıl bu zamanlar 2012’yi uğurlamıştık ve benzer umutları 2013 için yaşamıştık. Neden bilmem, ama ben 13 rakamından hep tırsmıştım, galiba çekim yaptım ! Bir de güya inanmıyorum ve prim vermiyorum öyle şeylere. Yine de eminim 2013 kimimize unutamayacağı güzellikler de yaşattı – ne bileyim en azından evlenenler, bebeğini kucağına alanlar, işinde ya da özelinde yeni olumlu başlangıçlar yapanlar var. Kayıplar da yaşadık hiç kuşkusuz, birazdan değineceğim… 

2013 yılı hiç kuşkusuz herkesin olumlu ya da olumsuz yaşanmışlıklara dair kendi penceresinden  yorumlayacağı kimilerimizin   de  “unutulmayacak bir yıldı” diye hatırlayacağı özel bir yıldı…
  
T.S. Eliot’un çok sevdiğim bir sözü var: “Geçtiğimiz yılın kelimeleri  o yılın diline aittir… Yeni yıl yeni kelimelerle farklı seslerin yılı olacaktır”. Ne kadar doğru bir söz bu değil mi? Bu sözün de üzerimde yarattığı  etki ile bir bakayım istedim 2013 hayatımıza neler kattı?  Gerçekten de 2013 hem negatif  hem  pozitif yanlarıyla çok şey öğrendiğimiz ve bizi büyüttüğünü – daha doğrusu olgunlaştırdığını -  düşündüğüm bir yıl oldu. Daha çok kendimize ve özümüze döndük sanki, o kadar ki sürekli kendi fotoğraflarımızı çekip sosyal medyada yayımlayarak “Selfie” denilen bir fenomene hep birlikte imza attık. Teknolojiden kopamadığımız için “giyilebilir teknoloji” diye bir şey girdi hayatımıza. Bununla birlikte artık sabah ilk kalktığımızda cebimize sarılmamız gerekmiyor, kolumuzdaki saate bakmamız ya da gözümüze gözlük takarak dolaşmamız yeterli oluyor teknolojiyle anında bağlantı kurabilmemiz için. Hayatımızı kolaylaştıracak bir çok aplikasyonla tanıştık, artık her istediğimiz işlemi ve bilgiyi sadece dokunarak yapabilir veya kullanabilir hale geldik. 

Hal böyle olunca 2014’ün en önemli gelişmelerinin parmak izi okuyucularında, retina tarayıcılarında ve yüz tanıma sistemlerinde yaşanacağına  ve böylelikle verilere veya kullanıcı hesaplarına ulaşmada bu tarz önlemlerin daha çok koruyucu görev üstleneceklerine şaşırmamak gerekiyor. .

Özümüze Döndüğümüz Bir Yıl! 

Bu kendimize, özümüze dönmek ve kendimizi önemsemek kolektif açıdan da bakıldığında daha müspet bir yaklaşım sergilememize neden oldu, öyle değil mi? Kendimiz için doğruyu bulduğumuzda, sağlıklı bir egoya sahip olduğumuzda başkaları için de aynı doğrudan hareket etmek ve kendimiz için istediğimiz şeylere başkalarının da sahip olabilmesi için elimizi taşın altına koymak gündemimize girdi nasıl olduğunu anlamadan. Önce ben demenin, bize varmada önemli bir adım olduğunu gösterdi 2013 enteresan bir şekilde. 

Buddha: Önce kendi gideceğin yolu öğren, sonra öğretmeye kalk!
Yine benzer sebeplerden ötürü 2013 bize, bilim alanında gelecek yüzyıl için önemli olacak buluşlar da getirdi. Mars’ta yeni yaşam izlerinin bulunması, karaciğer nakline; alternatif insan derisinden alınan kök hücrelerden mini-karaciğer üretilmesi, New Hampshire Üniversitesi’nden Yitang Zhang’ın  bu güne dek ispatlanmamış "ikiz asal varsayımı" çözümünün ilk basamağını çözmesi, Princeton Üniversitesi’nden fizikçi Nima Arkani-Hamed’in kuantum hesaplamalarını kolaylaştırmak için formülleri incelemesi ve yalnızca kalem - kâğıt kullanarak yeni bir geometrik şekil yaratması,  buzun altında hapsolmuş yaşamların bulunması, Stanford Üniversitesi’nden nörobiyolog Karl Deisseroth’un geliştirdiği "CLARITY" adını verdiği tekniğin beyin dokusunu saydamlaştırırken yapısını bozmamayı başarması, laboratuvar kabında et üretilmesi gibi gelişmeler bizim gelecek yıllarda insanoğlu olarak karşılaşacağımız sorunlara çözümleri sağlayacak zeminler aslında. Tüm bunların satır aralarında geçmiş olması, birçok kişinin gündem yoğunluğu nedeniyle bunları görmemiş olması ne kadar acı esasında…

Ha, bir de gerçek anlamda 2013’ün hayatımıza yeni kattığı sözcükler de var TDK tarafından kullanılması önerilen, işte bunlardan benim de günlük iş hayatında kullanabileceklerimden birkaç örnek:  Amblem – belirtke, aspiratör – emmeç, banliyö – yörekent, billboard – duyurumluk, çip – yonga, duayen – aksakal, ekspres - özel ulak, eküri – ahırdaş, gurme – tatbilir, happy hour - indirim saatleri, kapora – güvenmelik, klip – görümsetme, light – yeğni, metroseksüel - bakımlı erkek, navigasyon – yolbul, ordövr – yemekaltı, panik – ürkü, prime time - altın saatler, raket – vuraç, sürpriz – şaşırtı, terör – yıldırı, tirbuşon – burgu, tribün – sekilik, türbülans – burgaç. Bunların arasında iki tane var ki ben çok güldüm, paylaşmadan yapamayacağım: voleybol - uçan top ve zapping – geçgeç.

Her yıl olduğu gibi 2013’de de kayıplar yaşadık, ilk paragrafında bahsetmiştim.  Özellikle yaşantılarıyla hayatlarımıza giren, artık kanıksadığımız ve hatta aileden biri gibi hissettiğimiz ünlü isimler var bunların arasında… 2013 bu açıdan değerlendirdiğimde sanki bana geçtiğimiz yıllara oranla daha çok kayıpla kapattığımız bir yıl gibi de geliyor. Bu kayıplar arasında önemli bilim adamlarımız Ahmet Mete Işıkara ve Toktamış Ateş, tiyatrocularımız Zafer Önen, Çetin Akcan, Tuncel  Kurtiz, Tekin Akmansoy, Nejat Uygur, Tomris Oğuzalp ve Metin Serezli, televizyoncularımız Mehmet Ali Birand ve Savaş Ay, müzisyenlerimiz Ferdi Özbeğen, Müslüm Gürses, Şenay ve en son Adnan Şenses , aktörlerimizden Metin Kaçan, yazarlarımızdan Aytunç  Akındal ve İsmet Kür… Daha belki burada saymadığım niceleri… Llütfen isimlerini saymadıklarım bunu hisediyorlarsa beni affetsinler…  Ben özellikle kendi penceremden önemli bulduğum isimleri yazdım, çünkü ben bu isimlerle büyüdüm ve birçoğu ile birlikte duygularım, düşüncelerim gelişti. Allah hepsine rahmet eylesin!

İnşallah yeni yılda daha az kayıplarımız, ama daha çok kazanımlarımız olacak. Birlikte güzel başarılara, yeni-yenilikçi işlere  ve yeni ödüllere imza atacağız... 1 Ocak itibarıyla yeni hedeflere doğru koşacak ve onları 31.12.2014’te inşallah yakalayacağız… Birlikte güzel anılar biriktirecek ve birbirimizden birçok yeni şeyler öğreneceğiz… Ben kendim için 2014 yılına dair gerek özel gerekse iş hedeflerimden oluşan bir “new year’s resolutions” listesi hazırladım, size de kendiniz için böyle bir liste hazırlamanızı şiddetle öneririm! Sene sonunda gerçekleştirme oranımı paylaşırım, siz de paylaşırsanız çok sevinirim
Yeni yılda da benimle sağlıkla ve mutlulukla online olmanız dileklerimle,

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu
Head of Regional Brand Management Bosch