Görsel Kaynağı

Çocuklarımızın bizden çok farklı bir dünya düzeninde yaşayacaklarını iyice fark ettiğimiz bir dönemdeyiz. Özellikle COVID-19 pandemisinden sonra geleceğe dair pek çok öngörümüz beklenenden çok erken ve hızlı gerçekleşmeye başlayınca, bundan tamamen emin olduk. 

Şu anda orta öğrenimde okuyan çocuklar, 2030’larda otuzlu yaşlarında olacaklar. Kim bilir, geçmişte bugün hiç öngöremediğimiz pek çok şey gibi gelecekte onları neler bekliyor olacak? İş, sosyal yaşam, eğitim, eğlence, aile, vb. hayatları bizimkinden çok farklı koşullarla ve araçlarla donanmış olacak.  

Bunları düşünürken; bugünün çocukları, geleceğin yetişkinleri için zihnimde o yıllara dair şöyle bir fragman canlandırayım istedim ve gözümün önünden fütüristik film şeridi gibi aşağıdakiler geçmeye başladı. Kendi gelecek filmimde 30 yaşına gelmiş oğlum Kerem ve 28 yaşındaki diğer oğlum Berke; 

- Her şeyin, hatta genetik bilgilerin dahi tamamen dijitalleştiği, 
- AVM’lerde yer alan kiosklarda ileri sağlık taramalarının, gen testlerinin yapılabildiği, 
- Her sektörde robotların ve yapay zekâlı otonom sistemlerin/araçların yaygınlaştığı,
- Sanal gerçeklik aparatlarının ve akıllı gözlüklerin sıradanlaştığı, 
- Hologram ve artırılmış gerçeklik uygulamalarının tüm eğitim, sağlık, teknik ve pazarlama alanlarında yoğun kullanımının başladığı,
- İnsanlara sağlık ve güvenlik amaçlı çip takılmasının ürkütücü olmaktan çıkıp normalleştiği, 
- Mağazaların tamamen showroom’lara dönüştüğü, alışverişin bütünüyle e-ticarete kaydığı, 
- Evlerde, farklı mekanlarda çalışmanın, uzaktan eğitimin normalleştiği ve de evde geçirilen süreler artıp faaliyetler çeşitlendiği için mobilya ve kullanılan
  alet tasarımlarının pratikleşip renklendiği,
- Sebze tüketiminin dikey çiftliklerden, et ve diğer mamullerin laboratuvarlardan tedarik edildiği, 
- Gen teknolojileri ve gen tedavisi ile pek çok hastalığın daha oluşmadan önlenebildiği / iyileştirilebildiği, 
- Giyilebilir teknolojilerle kendi kendini ısıtan / soğutan / temizleyen / değişen kıyafetlere özel alanlar için özel moda sektörlerinin geliştiği, 
- Eğlencede / oyunda / sporda / sanatta çok boyutlu, hiper realist sistemlerin kullanıldığı, 
- Simultane tercüme araçlarının gelişmesi ile dil engelinin azaldığı, 
- Dijital ölümsüzlüğün mümkün kılındığı,  
- Yenilenebilir enerjinin standartlaştığı hatta zorunlu olduğu, 
- İnternet hızlarının en hafifinden gigabaytlar seviyesine çıkıp ucuzladığı,
- Kuantum bilgisayarlara geçilmeye başlandığı, 
- Uzaya yolculukların daha da sıklaştığı, 
- Uzay sektörünün ve onunla ilgili alt mesleklerin popülerleştiği, 
- Uzay İstasyonu ve uydu sayılarının çok arttığı, 
- Evrensel kimlik belgelerine daha doğrusu chip ya da dijital kayıtlara geçildiği, pasaportların tüm sağlık, aşı,
   sosyal puanları içerdiği ve ülkeler/bölgeler arası geçişlerin bu puanlara göre izne tabi olduğu bir dünyada yaşıyorlar…

Geleceğin (2050) ön gösterimi niteliğinde video ve birkaç site:

Aklımdan geçenleri yazdıkça yazasım geliyor. Gözümün önünden neler geçiyor neler… Kimisini düşünürken gülümsediğimi, bazılarında ise yüzümü ekşittiğimi fark ediyorum, ama onlara tüm bunların normal geleceğini de tahmin edebiliyorum. En iyisi burada durayım ve konuyu biraz da sizin hayal gücünüze bırakayım. Bakalım, siz neler göreceksiniz kendi gelecek senaryolarınızda?
Daha renkli bir canlandırma yapmanız için şu çok beğendiğim 2050 videosu ile yardımcı olmaya çalışayım… Hemen hepsi de olabilir gibi değil mi?  

Bir de Earth 2050: A glimpse into the future | Kaspersky diye bir site var. Yapılan tahminlerle sürekli güncelleniyor ve gelecekte neler olacağını izleme şansı veriyor. Demo moduna mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim. 

Son olarak gelecek 100 yılda Londra’nın nasıl değişeceğini canlı uygulama ile gösteren ve izlemeye doyamadığım bu siteyi öneriyorum. 

Umarım linklere girer, hepsini izler ve siz de beğenirsiniz. Lütfen çocuklarınıza da gösterin, çok hoşlanacaklarından eminim. 👍

Neden bu konulara bu kadar kafa yoruyorum ya da neden sıklıkla gelecekten bahsediyorum derseniz yanıtım; “Çocuklarımızı geleceğe nasıl hazırlamamız gerektiğine dair daha sağlıklı, gerçekçi ve gelecekçi düşünebilmek, aksiyonlar alabilmek için” olacak… Tabii ki yalnızca kendi evlatlarım için değil, hepimizin geleceğini şekillendirecek tüm çocuklarımız için bir dakikamızı bile boş geçirmeksizin elimizden geleni yapmalıyız. 

Özellikle aşağıdaki iki konuyu tüm önceliklerimizin önüne koymalıyız; 

Geleceğin tüm mesleklerini şekillendirecek beceriler: kodlama, elektronik ve robotik bilgisi. 

Çocuklarımızın kodlama, elektronik ve robotik eğitimleri almalarını sağlamalıyız, çünkü hayalini kurduğumuz ve 2050’de on milyar nüfusa ulaşması beklenen dünyamızda sürdürülebilir sistemler kurulması ancak ileri seviyede teknoloji, yapay zekâ, robot kullanımı ile mümkün olabilecek. O yüzden bu eğitimler, olanaklar çok önemli. Ne mutlu ki sevgili şirketim BSH bu konularda çok anlamlı çalışmalar yapıyor ve yapmamızı da destekliyor. Örneğin; Aralık 2017'den bu yana Kodluyoruz Derneği ile ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik kodlama, elektronik, robotik, 3D tasarım, mobil uygulama geliştirme ve algoritmik düşünce alanlarında eğitimler veriyoruz. Çocuklar ve gençler, yaş gruplarına uygun olarak Scratch, mBlock, Arduino IDE ve App Inventor programlarını öğreniyor, algoritmik düşünceye ve kodlamaya adım atarken kendi uygulamalarını da geliştirebiliyorlar. 
Pandemi öncesinde yüz yüze ve çoğunlukla Çerkezköy fabrikamızın bulunduğu Tekirdağ çevresine odaklanmış olan eğitimlerimiz, COVID-19 sonrasında açtığımız makersoftomorrow.online platformumuz sayesinde tüm Türkiye'deki çocuk ve gençlere ulaştı. 2021 Nisan ayı itibarıyla online eğitimlerimiz 120.787 kişi tarafından görüntülendi ve 16.101 kişi tarafından aktif olarak kullanıldı. 25 ilden 56 okul ile çalıştık. Bunların 47'si online olarak çalıştığımız kardeş okullarımızdır. Bugüne kadar 1.127 ilkokul, 1.073 ortaokul, 766 lise olmak üzere toplam 2.966 öğrenci ve 112 öğretmen eğitimlerimizden yararlandı.

Fotoğraflarda bu yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 101. yılını kutlamak amacıyla, Geleceği Kodlayanlar projemiz kapsamında kodlama, elektronik ve robotik eğitimlerimizden yararlanan pırıl pırıl çocuklarımızla yaptığımız online yayından birkaç kare  görmektesiniz. Kutlama etkinliğimizde BSH Türkiye CEO'su Gökhan Sığın, Geleceği Kodlayanlar projemizin yıldızları olan öğrencilerimiz ve proje partnerimiz Kodluyoruz Derneği’nden sevgili öğretmenimiz Fuat Tosun ile bir araya geldik. Gerçekleştirdiğimiz online sohbet BSH Türkiye YouTube ve Facebook hesaplarından canlı olarak yayınlandı.

Çocuklarımızla yaptığımız keyifli sohbetin kaydının tamamını bu linkten izleyebilirsiniz. Daha da önemlisi sitemizi ve yaptıklarımızı çevrenizdeki çocuklarla paylaşıp, ücretsiz eğitimlerimizden yararlanmalarını sağlayabilirsiniz. 
Çocuklarımız 2030 Paris Anlaşması hedeflerini tutturmak zorunda olduğumuzu anlamalılar…

23 Nisan'da çocukların kendi okullarında da farklı etkinlikleri olabileceği düşüncesiyle hepimiz için çok özel ve önemli olan bu bayramı 22 Nisan'da kutlayalım istedik. Seçtiğimiz tarihin aynı zamanda Paris Anlaşması'nın imzalandığı günden (22 Nisan 2016) tam beş yıl sonrasına denk geldiğini sonradan fark ettim ve kendi kendime “ne kadar anlamlı bir tesadüf olmuş” dedim. Çünkü her ikisi de daha iyi bir gelecek kurabilmemiz için çocuklarımızın içselleştirmesi gereken hayati konular ve bizler çocuklarımızı gezegenimizin tamamında etkilerini açıkça hissettiğimiz bir küresel ısınma ve iklim değişikliği tehdidi altında olduğumuz konusunda bilinçlendirmeliyiz. 

Onları korkutmadan umutsuzluğa sevk etmeden bu konular hakkında somut çalışmalar yapmaya yönlendirmeliyiz. Örneğin Türkiye'nin de içinde olduğu ve 175 ülkenin 22 Nisan 2016 tarihinde New York'ta imzaladığı Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmasının hepimizin ama özellikle onların geleceği için ne kadar hayati olduğunu anlamalarını sağlamalıyız. 

Çünkü anlaşmanın maddelerine göre, insanlık sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için 2030'a dek aşağıdaki başlıklarda geçer not almak zorunda:

1- Sera gazları azaltılmalı. Karbondioksit bu gazlar içinde en büyük orana sahip. Bu nedenle tüm insan faaliyetlerinde "karbon nötr" olmak, fosil türevli enerji kaynaklarının kullanımını azaltmak hedeflenmeli.  

2- Yenilenebilir enerji üretimine hız verilmeli. Böylece sera gazları azaltılmalı. 

3- Küresel ısınma 2 °C'nin altına indirilmeli ve 1,5 °C ile sınırlanmalı.

4- İklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmeleri için yoksul ülkelere maddi yardım yapılmalı.

Acı ama gerçek şu ki çocuklarımız ancak bunları başarabilirsek yazımın başında kurduğumuz 2030, 2040 hayallerindeki sağlıklı, mutlu yetişkinler olabilirler. Durum bu kadar kritik. 

Peki BSH bu konuda ne yapıyor ve 'Karbon Nötr' olmak yolunda hangi noktada? 
Gururla belirtmeliyim ki 2020'nin sonu itibarıyla dünya çapındaki tüm BSH lokasyonlarımızda karbon nötr olmayı başardık. Ürünlerimizin geride karbon ayak izi bırakmadan geliştirilmesini ve üretilmesini sağladık.

Ancak bu noktanın da ötesine geçmemiz gerektiğini biliyoruz ve 2030'a kadar ürünlerimizin hem lojistik süreçleri hem de satıştan sonraki kullanımları dâhil olmak üzere tüm ürün yaşam döngülerinde CO2 emisyonlarını %15 azaltmayı hedefliyoruz.

Bu hedefleri, uygulamakta olduğumuz “Döngüsel Ekonomi” prensiplerinin üç temel ilkesi sayesinde koyabiliyoruz:

1- Atık ve kirliliği tasarlamak,
2- Ürün ve malzemeleri tekrar tekrar kullanılır kılmak,
3- Bunların ekosistemlerini yeniden oluşturmak.

Bunların yanı sıra kiralama ve paylaşım gibi yeni iş modelleriyle de çöpe atma zihniyetini sona erdirmeye, olabildiğince çok cihazın ve malzemenin yeniden kullanılmasını veya geri dönüştürülmesini sağlamaya gayret ediyoruz.

Evdeki sohbetlerimizin ana konusu…

Hem işim gereği hem de kişisel değerlerim itibarıyla bu konularla o kadar iç içe bir gündemim var ki doğal olarak evde çocuklarımla sohbetlerimde de sıklıkla küresel ısınma, karbon ayak izi, çevre duyarlılığı gibi konulara değinmeye, onlarda bir bakış açısı oluşturmaya çalışıyorum. Kimi zaman evdeki su tasarrufu için daha başka neleri değiştirebiliriz diye adeta fikir yarışması yapıyor, bazen de birbirimize geri dönüşümden elde edilmiş materyallerden üretilmiş enteresan malzeme örneklerini anlatıyoruz.

Bitirirken ebeveynler olarak, yukarıda altını çizdiğim iki konuda bugün yapacaklarımızın doğrudan doğruya çocuklarımızın geleceğini belirleyeceğini hiç aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini yineliyor, yeni bir yazıda buluşuncaya dek hoşça kalın diyorum. 

Sevgilerimle…

Burçin Girit
BSH Gelişen Pazarlar Bölgesi / Türkiye, Orta Doğu, BDT, Hindistan, ASEAN Ortadoğu ve Afrika Bölgesi'nden Sorumlu Kurumsal İletişim Direktörü