Hatırlıyorsunuz değil mi 2012’ye girerken nasıl da endişeli olduğumuzu? Kısaca hatırlamak gerekirse Avrupa bölgesindeki ekonomik sorunlar devam ediyor ve özellikle İspanya ve Yunanistan’ın durumunun ne olacağı bilinmiyor, bu sorunun çözümüne dair atılacak adımlar merakla bekleniyordu. Halen daha aynı durum devam etse de bununla birlikte yaşamak daha kolay bir hale geldi, değil mi? Atalarımızın dediği gibi zaman her şeyin ilacı oluyor ve çözüm bulamadığımız yerde işi zamana bırakmak en doğrusu oluyor. Zira zaman sorunun  ya kendiliğinden çözümlenmesine  ya da çözümlenmesi daha kolay yepyeni bir boyuta dönüşmesine neden oluyor. Yine 2012 başlarında Türkiye ekonomisinin yüzde 3-4 bandında bir büyüme sağlayacağı, enflasyonunsa önceki yıllara göre daha yüksek seyredeceği kanısına hakimdi  ekonomistler.  Bu kehanetler doğrulandı ve Türkiye ekonomisi genel olarak önceki yıllara göre daha zor bir yılı ardında bırakmak üzere. Ekonomideki bu beklentiler bir tarafa asıl politik beklentiler daha kaygı vericiydi. Ortadoğu’da savaş beklentisi, ABD seçimleri derken dünya birçok belirsizlikle karşı karşıyaydı, resmen 12 ay boyunca diken üstündeydik. Özellikle Türkiye’yi yakından ilgilendiren bu durum, sizi bilmem ama benim bir çok uykusuz geceme mal oldu. Çok şükür bu konuda da beklediğimiz kadar kötü bir noktaya gelmedik, aklıselim galip geldi ve bir şekilde sürekli direkten döndük.

Tüm bunlara Mayaların yüzyıllar önceki kehanetleri tuz biber ekti ve tüm dünya 21 Aralık’ı heyecanla beklemeye başladı. Bu satırları yazarken 21.12.2012 tarihli kritik eşiği henüz aşmadığımız için halen bir nebze de olsa tedirginim, ama ben kimilerin dediği gibi “Mayalara” göre yaşamadığım veya Mayaların söylediklerini sözlük anlamıyla almadığım için 2013 yılına çok farklı ve umutla bakıyorum…

2012 yılı ne kişisel ne de markam Profilo adına baktığımda kesinlikle kötü bir yıl değildi, bilakis ödüllere boğulduğumuz ve markanın iletişim alanında parladığı yıldı. Kristal Elma ödülleriyle başlayan yılı, Digital Age’den aldığımız ödüllerle devam ettirdik ve son olarak 21.12.2012 tarihinde alacağımız Türkiye Kurumsal Sosyal  Sorumluluk Derneği’nin kurumsal sosyal sorumluluk alanında ve eğitim dalındaki ödülü ile noktaladık. Şimdi 2013 yılının bu anlamda neler getireceğini yine kişisel olarak merakla bekliyorum. Bir şekilde yükselttiğimiz çıtamızı yeni alacağımız ödüllerle sürdürülebilir kılmak ve bunun sürdürülebilir bir başarı olduğunu görmek 2013 yılına dair en büyük profesyonel beklentim. Umarım ve dilerim bu konuda muvaffak oluruz.
Her zaman olduğu gibi bu yıl da işleyen bir Murphy kanunu vardı: İletişim alanında ödüllere boğulduğumuz dönemlerde bu başarı direkt satışa yansımaz. Hoş bizim durumumuzda bunun haklı başka ve somut gerekçeleri olsa da başarının her zamanki gibi gecikmeli olarak tekerrür edeceğini düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında da takdir edeceğiniz gibi 2013 yılından beklentilerim son derece büyük. Seneye bu zamanlar bu  kehanetimde haklı çıkıp, çıkmadığımı gene hep  birlikte değerlendirme şansımız olur inşallah.

2013’ten kişisel beklentim ailem adına sağlık ve sıhhatle geçmesi yönünde. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yurtdışında ve yurtiçinde en az birer yeni yer görmek, pardon keşfetmek istiyorum. 2012’de yurtdışında Hırvatistan’ı, Bosna’yı, Karadağ’ı, Yunanistan’ı dağarcığıma ekledim – ki bunlardan en azından ikisine ömrüm yeterse daha çok gidebilmeyi istiyorum. Yurtiçinde Konya’ya ve üstelikte Şeb-i Arus döneminde gitme fırsatım oldu, iyi ki oldu. O kadar uzun yıllardır istediğim bir şeydi ki bu anlatamam, hep “Mevlana’ya sen isteyince değil, o çağırırsa gidersin derlerdi” , galiba doğruymuş. Yeni yıldan bir isteğim daha var ama onu sizinle şayet gerçekleşirse paylaşacağım. Şimdilik sürpriz olsun!

Değerli iş arkadaşlarım, takipçilerim, sevdiklerim ve sevildiklerim, 2013 yılının sizlere de tüm arzu ettiklerinizi beraberinde getirmesini istiyorum. Beklenti ve dileklerinizin boşa çıkmayacağını ve kazançlarınızın kayıplarınızdan kat be kat daha fazla olacağını umduğum 2013 yılında tüm güzellikler sizlerle olsun!

2013’te de online kalabilmek dileğiyle,


Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu
Head of Regional Brand Management Bosch