2016 yılına başlarken kendi kendime bazı önemli kararlar aldım ve hedefler belirledim.

Yaşımın başına “3” rakamının geleceği bu sene içerisinde karşılaşacağım olumsuzlukların 
        omuzlarımı çökertmesine izin vermeyecektim.
Yeni yaşıma yurtdışında girecektim.
İnsanlarla iletişimimi olabildiğince sıcak tutacaktım.
Kişisel blogum için düzenli olarak yazılar yazacaktım.
En az 15 yeni ülke görecektim.
Kitabımı bastıracaktım.

20’li yaşlardan 30’lu yaşlara geçerken sihirli bir değneğin beni değiştirmesini beklemiyordum, bununla beraber yaşın, kararlarımı gerçekleştirmemde ve hedeflerime ulaşmamda bir etken olacağına inanıyordum.

Okuduğum kişisel gelişim kitapları sayesinde karşıma çıkan olumsuzluklara karşı daha dirayetli olabilmeyi, sinirleri daha sağlam tutabilmeyi öğrendim. Tabi ki kitaplarda yazanları kendi süzgecinizden geçirip kendinize uygulamazsanız bir anlamı kalmaz. Benim için en anlamları düsturlardan birisi “Değiştiremeyeceğin durumlar için kendini üzme” oldu. 

Yorgun argın, terden yapış yapış olduğum, gecenin bir yarısı döndüğüm seyahatten sonra eve geldiğimde elektriklerin olmadığını görmek ve kısa süre içerisinde ev arkadaşımın faturayı yatırmamış olduğunu anlamak benim için elbette keyifli bir durum değildi. Ancak o anda ne yapabilirdim ki? Ona kızmak, bağırmak durumu değiştirecek miydi? Sakin kaldım, ertesi gün ev arkadaşıma esprili bir şekilde durumu anlatınca beraberce eğlenerek sorunu çözdük. Bu hem olumsuzluklara karşı neşemin kaçmasını engellemek hem de  insanlarla doğru dialog kurma hedeflerime uygun bir yaklaşımdı.

Yeni yaşıma yurtdışında girmek benim için çok keyifliydi. BSH’den Ufuk Doğan’la beraber Budapeşte’de “ruin pub”larda yeni yaşımızı kutlamak, hiç tanımadığımız insanlarla bu mutluluğu paylaşmak oldukça keyifliydi.

Kişisel blogum (http://iskenderindunyasi.blogspot.com.tr/) için Mart ayı itibariyle periyodik olarak yazılar yazmaya başladım. Tabi burada doğum günümde yalnızca bir hafta sonra tanışmış olduğum sevgilimin etkisini de yadsıyamam, ilham perim oldu. 

Yurtdışı seyahatlerim ise hedeflediğim kadar olmadı. Bu sene yeni görülen ülkeler listeme; Macaristan, Singapur, Malezya, Endonezya, Hong Kong, Güney Kore ve Filipinler eklendi ancak sayı neredeyse hedeflediğimin yarısı. Tabi burada hedefler ve planlar içerisinde bulunmayan bir sevgili, onun için harcanan izinler ve yolda harcanan bütçe olunca bu yeterli derecede seyahat yapamadım ama bundan mutsuz olduğumu söylemeyeceğim :)

Kitabı bastırma konusunda ise bu sene bir adım atamadım ancak bizim sokak kulübünden bir maille çok heyecanlandım. BSH Çerkezköy lokasyonundan Alter Güneş’in kitabının basılmış olması ve bunun duyurulmasını müteakip Alter Bey’le iletişime geçtim ve kısa süre içerisinde bir araya geldik. 

Onunla konuşurken ne kadar doğru bir firmada çalıştığımı bir kez daha fark ettim. Bir mühendis olarak kişisel donanımlarımı, tecrübelerimi arttırabildiğim BSH’de
bir taraftan da sosyal yönlerimizi kuvvetlendirmemize destek olan yöneticilerin ve kulüplerin bulunması da ayrı bir güzellik olarak gözlerimin önüne sergileniyor. 

Önümüzdeki sene kişisel olarak belirleyeceğim hedefler arasına şimdiden BSH Sokak Kulübü bünyesinde düzenlenen etkinliklerden en az bir tanesine katılmayı ekledim. 

Yazmak çok önemli, sizler de kendinize kişisel hedefler koyun ve bunları yazılı olarak bir yerde saklayın. Sene sonu geldiğinde bunlara tekrar bir göz atın. Hedeflerin tamamına ulaşmayı kendinize bir başarı kriteri olarak da görmeyin, hayattan keyif almak olarak bakın. 

Hepinize etrafa mutlu, neşe dolu gözlerle bakan keyifli seneler.

Mustafa Onay
BSH Soğutucu Geliştirme Merkezi PACT Koordinatörü